GİRMEYİN ARTIK
Ömrün son baharı hazana girdi
Daha bahar deyip durmayın artık
Gemi son limana rotayı kırdı
Perişan gönlümü yormayın artık

Gerçekler hayalle değişmez gülüm
Şah damardan yakın pusuda ölüm
İlahi taktir bu acizdir bilim
Uzun emel düşü kurmayın artık

Her yeni eskiyor taktiri ezel
Ömrümün bağları döküyor gazel
Eser vade yeli savurur tezel
Kurudu güllerim dermeyin artık

Ersen de dünyanın türlü fendine
Ayna doğru söyler bir bak kendine
Saramış yaprağı yeşil rengine
Boyayıp serapla görmeyin artık

Aklımdan çıkmıyor verdiğim aktim 
Amel tarlasına gör neler ektim
Gönül eğlemeye kalmadı vaktim
Kanasın yaramı sarmayın artık

Neyinede deli yürek neyine
Pişmanlık nedamet düştü payına
Aldanma ok kirpik kaşın yayına
Bal diye zehiri vermeyin artık

İnsan isyan dolu niçin övüne
Gece gündüz kusuruna dövüne
Kirli duygularla gönlüm evine
Yakarak yıkarak girmeyin artık