Gökyüzünde yıldızlar birbiriyle oynaşta
Ay o güzel resmini küçük bir göle çizmiş
Dallardaki yapraklar hoş sohbet bir telaşta
Ağustos böcekleri geceye nağme dizmiş

Beyaz ile siyahın fevkâlâde oyunu
Tepelere uzatmış yaşlı kavak boyunu
Sokak lambalarıyla kutlar gibi toyunu
Karanlıkla el ele koyun koyuna gezmiş

Avazların usulca tehcir olduğu zaman
Sessizliğin dünyaya ecir olduğu zaman
Anbean kuytuların fecir olduğu zaman
Gündüzleri kaplayan çözülemez bir gizmiş

Gönüldeki yakamoz dillerdeki serenat
Büyüsüne kapılıp uyurgezer kâinat
Yeryüzüne hükmeden harikulade sanat
Varlığın ötesine taşıyan nurlu izmiş

Gökten yıldız kayarken kalbin dilek tutuşu
Evlerin çatısında sabahlatır baykuşu
Cıvıl cıvıl doğada sıradışı bir huşu
Olan bitene tanık ama hiç sır vermezmiş

Bir çamın silueti ve akan dere sesi
Tutulmuştur su ile ahbap taşın nefesi
Dağlar ki sıra sıra bu tablonun efesi
Bakmasını bilmeyen bu ahengi görmezmiş

Mustafa Kutlu Çayeli/Rize