Doldurur karanlığı kupasına

Çekilir el ayak bürünür sessizliğe

Rüyaların başlangıcı gecenin ortası

Korkuların tedirgin yüzünde

Titrer renksiz dudaklar

Geceler zindan

Geceler katran

Tenha sokaklara neden uğramaz ay

Kör gecelerde


Başlar gecenin senfonisi

Sessizliğin melodisi cırcır böcekleri

Musluktan düşen herbir damla su

Sinirlere dokunur

Yankılanır boş odada saatin tiktakları

Camlara vurur şamarı rüzgarın

Ürperir için bir kapı gıcırtısına

Kulak kesilirsin

Oysa;

Bir baykuşun sesiydi 

Telaşlandıran


Baksan aynaya görünmez yüzün

Zifiri karanlığında

Herşeye el koyar gece

Göstermez yüzünü

Kapatıp gözlerimi sindim bir köşeye

Kayboldum gecenin karanlığında

Sadece;

Uzaktan duyulan köpeklerin havlaması

Ne bir yıldız vardı gök yüzünde 

Nede evlerden süzülen bir ışık

Üzerimde;

Siyah bir örtüydü

Gece;

Mezar gibi soğuk

       Mehmet Can     Çanakkale