ESİR OLMUŞ

Ben cahilim gardaş, anlamam bilmem,

Lakin eksik olmaz, ağlamam gülmem,

Üzülme diyorsun nasıl üzülmem,

Adalet dağılmış,el esir olmuş.


Dikkat eyledim de baştan ayağa,

İhtiyaç duyulmaz olmuş ulağa,

Rüzgar fısıldıyor baktım kulağa,

Mektuplar yığılmış, tel esir olmuş.


Ağaçlar kurumuş, yaprak dökülmüş,

Yataklar bozulmuş ,ırmak çekilmiş,

Dört bir yana kin tohumu ekilmiş,

Bulutlar sağılmış, çöl esir olmuş.


Birbirine selam vermez ahali,

Yürekler burkuyor, bülbülün hali,

Sanki hazan vurmuş taze nihal'i

Öz, suyu soğulmuş, gül esir olmuş.


İsmet Murat bilmez daha ne desin,

İcraat yok amma,kanaat kesin,

Kurtlar yurt edinmiş ağaç gölgesin,

Vicdanlar boğulmuş, dil esir olmuş.