EMMOĞLU

Hasret kaldım havasına suyuna,

Her gün dolaştığım dere boyuna,

Şehre geldik, dahil olduk oyuna,

Bırakıp ta gelemirem emmoğlu.


Burnumda tütüyor köy tereyağı,

Manda yoğurduyla, kaymak, kuymağı,

Gadayıf dolması, vezirparmağı,

Güvenipte alamirem emmoğlu.


Bayramda, seyran da, izlediğimde,

Canım arzulayıp özlediğimde,

Bacı gardaş dediğimin evinde,

İki gece galamirem emmoğlu.


Evimin damında bülbül ötmüyör,

Ocaklar yanmıyır, baca tütmüyor,

Su değirmeni yok, un öğütmüyor,

Ben huzuru bulamirem emmoğlu.


Bayramlarda, çoluk, çocuk gezmiyor,

Dost bildiğin iki satır yazmıyır,

Derdim büyük amma kimse çözmüyor,

Neydeceğim bilemirem emmoğlu.


Televizyonum var, muhabbetim yok,

Yüreğim yaralı benizim soluk,

Gözümden yaş akar hep oluk oluk,

El atıpta silemirem emmoğlu.


Ayak uydurmuşuz biz de zamana,

Ram olmuşuz, yol bilmeyen kervana,

Bulaşmışız, sise, pusa, dumana,

Hep ağlirem, gülemirem emmoğlu.


Dikkat eyleyen yok, alın terine,

Zehir içiyoruz şerbet yerine,

İsmet Murat muhtaç doğal ürüne,

Katıksız nan dilemirem emmoğlu.