( Rahmi Bilici Dostumun Ölümünün Ardından Günlüğüme
Yansıyanlar)
Sevgili dostum, ağabeyim!
Sen bizi bırakıp, aniden gideli bugün tam yedi(7) gün
oldu. Nasıl oldu bu yedi gün, nasıl geçti inan bilmiyorum. İşe gelip gittim ya
gel sen bana sor, sanki binalar üzerime, üzerime geliyor. Yani, kısaca hep
senin dediğin gibi karanlık günler sarmaladı beni. Sadece AKP’nin kararttığı
günler değil, asıl sen kararttın günlerimi, aniden gidişinle. Madem böyle acele
gidecektin neden bana haber vermedin? Neden bir hoşça kal demedin? Ya da bana
hatırını soracak kadar fırsat vermedin? Neden bizi böyle boşlukta koyup gittin.
Sevgili ağabeyim!
Söylesene, senin bana damı anlatamadığın ya da
anlatmadığın dertlerin vardı. Peki, sen anlatmadın ben niçin anlayamadım.
Biliyordum, bazı sorunların ve rahatsızlıklarını, ama bu denli ağırını, seni
bizden koparacak kadar büyüğünü tahmin bile etmiyordum. Hemi sen dememiş
miydin, yeniden doğmuşa döndüm diye. Neden sevgili dostum bu denli acele
edişin. Hani bu karanlık günleri aydınlığa çevirecektik. De şimdi aydınlanacak
günüm mü kaldı. Söylesene artık AKP karanlığı bana ne yapabilir.
İşte böyle sevgili dostum?
Sensiz geçen, bir daha dönmeyeceğini anladığım bu yedi
gün nasıl geçti anlamadım. 34 gün döneceğin günü büyük ümitler içinde
beklemiştim. Çünkü iyi olup geleceğini düşünüyordum. Ama sen gelmedin. Ve
gittin.
Biliyorsun, birde Suphi faktörü var.
Onu damı düşünmedin? Dönmeyeceğini biz anladık diyelim, ona nasıl anlatacağız.
Onun anlayacağını, kabulleneceğini mi sanıyorsun? Büyük babasının bir daha
aramıza dönmeyeceğini anladığın da deliye döneceğini bilmiyor muydun? Onun ile
birlikte ağladık. Ama sana da sözünü tutuyor. Matematikten yüz almış ve ilk
babaannesine söyledi. Sen olsaydın sana söylerdi. Ama yine de resminin
karşısına geçip senin ile konuşur gibi hepsini sana anlattı.
Daha bitmedi sevgili dostum!
Ya, Feyzo Emmi ne olacak? Kim, balyoz gibi ağır ve bir o kadar da düşündürücü
tweetleri atacak? Bana kim anlatacak işten geldiğimde, günde attığın tweetleri,
gazetecilere gönderdiğin yorumları, bütün bu olanları kimden duyacağım.
Dün, Perşembe günü,
ayrılışının 6 günü, sizde, terasta ki çektiğimiz resme baktık ailece, hani
şu seninle son teras sefamız, kadehler elimizde. Kendimi zor tuttum ağlamamak
için. Söylesene, bundan sonra ben terasta kiminle içeceğim böyle tatlı
sohbetler eşliğinde. İçtiğim içkiden tat alır mıyım artık, bana hiçbir rakının
tadı olmaz. Sensiz içmenin de anlamı olmaz.
Sevgili dostum bugünlük bu
kadar, ilerde yine dertleşmek, konuşmak üzere hoşça kal.
11.12.2015
Dursunoğlu Ali