Öykü değilki anlatsam
Nağme değilki söylesem
Sesim çıkmazki istesem
Pencere arkasında yüzüm
Sanırım böyle bitecek ömrüm
Selam sana ey yalnızlığın garipliği
Duyalım rüyaların bitişini
Anlayalım mermerlerin sovukluğunu
Dinleyelim zillerin sesini.

Islak bir kadın geçiyor sokaktan
Bir adam tutuşuyor ardından
Bak nasıl da kar yağıyor bu gün
Hala pencere arkasında yüzüm.

Yoruldum bu evde yoruldum artık
Yüreğim, aklım, kalbim, yoruldu
Bitmedi, bitmeyecek zulüm bir sene oldu
Her akşam muttasıl yanıyor ışıklar
Öncekiler dirilip; bugünkü ahvali görsün
Bakıyorum kara kışın keyfine
Azrail nasıl yetişsin o kadar ölüme.

Her gece rüyamı silen büyücü
Mecal gölgeler ve çatışan içgüdü
Ne bilir gidip gelmeyen
Güme gidiyor tecellîye açık zihin
Bu varlık kimyası zira
Ben yorumcusuyum bu ölü şehrin
Hamalıyım aldatan cisimlerin
Gözümde sitem var yüreğim darda
İnsanca yaşamak zor bu zamanda...