Ne kadarda değişmiş görmiyeli
Evlerimiz ahşap, yollar tozluydu
Terk etmenin ağır oldu bedeli
Nerde o köy dediğimiz bumuydu.
Evler beton, yolları asvalt olmuş
Halkı ya emekli yada okumuş
Çalışmaz oturur parayı bulmuş
Kadında, erkekte hep dedikodu.
Hani o neşeler, o muhabbetler
Tanımıyor yeni yetme bebeler
Sanki görünen, yürüyen gölgeler
Bir zamanlar çıt sesi duyulurdu.
Kırlarda sukutun rüzgarı eser
Ekinlerin yerinde otlar biter
Tenhalarda artık tavşanlar gezer
Bu meralar asırlardır doyurdu.
Çardağı sarardı bağların dalı
Salkımlar sarkardı akardı balı
Meyva koparırdık eğince dalı
Bahçeler ki yemişlerle doluydu.
Söyleyin az şeymidir saydıklarım
Patikalar olurdu kıvrım, kıvrım,
Ben artık burda maziyi ararım
Şimdi kime ne anlatsam suç oldu...
Mustafa Yaman
28 aralık 2021
Çırpınıp duran yürek kafesinden ne hüzünler,
ne hasretler,ne düşler,eksik olmaz da,ah şu canı yakan hasret olmasa,
med cezirler usul,usul gönül sahillerini dövmese.
Doğup büyüdüğümüz,serpilip koştuğumuz yurtlar şimdi birer harabe sanki.
Mazide kalan yeri ve şimdi yokluğu yüzü güldürmüyor,ah şu vefasızlıkları olmasa..
Doğduğu yöreyi yüreğinde bir yangın olsada dayanmak,alışmak,katlanmak gerekir,
sevenin içinde büyük derttir.
Şairimi yürekten tebrik ediyorum..
Güneş'e Ay'amı şikayet etsem bizi
Tükenmez sandığım gençliğim hani ?
Anladım insan da hiç vefa yokmuş
Hani nerde deli dolu gençliğim.?