Karabasan gibi çöktün üstüme 
Yetmez mi yaptığın zulüm ayrılık 
Vurdun yerden yere döndüm pestile 
Dünyada doğrulmaz belim ayrılık.

Sızlatır nameler dokunsam saza 
Yandıkça yüreğim dönüşür köze 
Bilmem ki nereden başlasam söze 
Konuşamaz oldu dilim ayrılık.

Susuz güller gibi solduruyorsun 
Bilinmez dertlere daldırıyorsun 
Ölmeden mezara kaldırıyorsun 
Senden zor değildir ölüm ayrılık.

Yetmez mi aldığın yetmez mi benden 
Ben bıktım usandım vallahi senden 
Kalmadı mecalim kalkamam yerden 
Kırıldı kanadım kolum ayrılık.

Çekmeyen var mıdır bilmem acını 
Perişan eylersin yaşlı gencini 
İnim inim inler çeker sancını 
Bırak yakamızı zalım ayrılık.