AŞK-I İLÂHÎ
Aşk Haktan gelen nurdur
Sevgi engin bir deniz
Aşık maşuğun peşinde
Limanları dolaşan
Yürek yangınlarıyla
Ölü kalplere hayat
Veren heyecanıyla
Dünyayı hevesine
Yasaklamış bir mecnun
İnsan önce hoşlanır
Sonra sever
Sonra âşık olur
O’nun için yanıp kavrulur
Aşkı hayranlığa ulaşır
Baktığı her şeyde gördüğü O olur
Aklın çıkmaz sokaklarında kaybolur
Deli, divane bir halde
Silinir gözünden dünya
Aşk-ı İlâhi çıkar ortaya
Bedenler kaybolsa da
Aşklar ölümsüzdür
Âşık görülmeyeni görebilen
Duyulamayanı işitebilendir
Aşk-ı ilâhi
“daldık şol kudret denizine
Yandık elhamdülillah”
Diyebilmektir Yunusça
Âşığa yoktur dünya hüznü
O, aşk ateşiyle bütün gamları yakmıştır
Uzaklık bilmez, yorgunluk hissetmez
Aşk her şeyiyle istemektir, kabulleniştir
İstemekten, istenmeye dönüşmek
Kul olmak
Yanarak kül olmak
Rüzgârlarda savrularak
Yok olmak, hiç olmak
Sonsuzluğa ulaşarak
Aşkın sınırı yoktur
Sessizce gelir
Dilediği gönle girer
Girdiği gönülde ateş olur
Ağıt olur, dillerden yanık, yanık seslenir
Güfte olur, notalarla bestelenir
Yanan kocaman bir kalptir
İki hece atan
Kâinat sesinin ritmiyle
Aşk bitti diyorlar
Aşk biter mi hiç?
Güneş ışık vermekle
Hiç tükenir mi hiç?
Aşk insanların idrakiyle şekillenir
Ya aşk-ı İlâhîdir
Aşkın sahibi Allah’tır,
Ya da dünyevidir
Aşk İlâhını kendisi yaratır
Ya nefislerdeki afetler
Ya da afetlerin putlaştırdığı şeyler
Maldır, kadındır, gururdur, ihtirastır
Yunanca adı erostur, afrodittir
İnsanlara aşk dağıtırken
Bir gün gelir kendisi de âşık olur
Çok acılar çeker nedense
Nasıl bir İlâh ise
Çünkü aşk-ı İlâhî değil
Aşkın İlâhıdır
Aşk girdiği kalplerde
Ya titrek bir ışıktır
Kandil, kandil yıldızlar gibi
Ya, romantik bir mehtaptır
Ya da, yakan bir güneş
Bazen ayrılığın kar yangınlarıdır
Yollarına düşer beyaz, beyaz
Her şeyi örter kapatır
İçi yakar, dışı üşütür
Âşık Mesafeler ötesini işitir
Beden ülkesinin
Baş şehri olan
Âşık olmuş bir kalp
Yağmalanmış bir hazinedir
Haykırır sessiz feryatlarla
Ey sevgili demlendi
Aşkın kalbimde artık
Dön ne olur
Gel ey sevgili kanatları ol
Ruh bedenimin
Ve nefsimin efendisi
İmar et virane gönlümü
Bir nefes ver
Can gelsin beden ülkesinin baş şehrine
Bitsin varlığımın acizliği
Kan yerine damarlarımda
Aşk dolaşsın yakarak
Coşarak atan kalbim
Mutluluğun huzurunu yaşasın
Çünkü ömür denilen şey
Verilmiş sayılı bir nefes
Her nefes hayata sunulmuş
Özel bir hediye
Her kalp atışı
Ya kaybedilen ya kazanılan
Yorgun bir tükeniş
Bu zorlu yolculukta
Soluk soluğa koşulan
Sonsuzluğa….
27-11-2009
Şair, Burhan AKSU