℃ / ℃
ALTINOLUK’TA ZAMAN
İçinden zamanlar geçmiş
Yıllar mevsimleri eskitmiş
Günler, haftalar ve aylar tükenip gitmiş
Kim bilir kaç defa
Güneşi vurmuşlar yüreğinden
Her akşam
Dağların ardı makberi olmuş
Kızıl akşamları yaşamış deniz
Gölgesi düşünce suya
Martılar çığlık çığlığa
Güneşle beraber ölen renklerin ardından
Ağıtlar yakmadalar asırlardır
Ege’nin mavi gözlerine
Yıldızlar yağmış, gölgesiz yıldızlar
Güneşin ardından denizin karanlıklarına
Köpük, köpük olmuş dalgalar
Martılarla beraber sarılmışlar karaya
Kim bilir kaç zaman
Ay üşüyen dudaklarıyla gülümsemiş
Suya aksetmiş titreyen ışığı
Mehtabı âşıklara dekor olmuş
Şairlere ilham kaynağı
Uzak yolların yolcularına
Bir nefeslik mola
Balıklar mesken tutmuşlar koyu
Balıkçılar rızıklarını aramışlar
Asırlar boyu
Zamanlar farklı olsa da
İnsanlar hep aynı
Atamız Âdemden beri
Her gün yeni yüzler doğmuş gözlere
Her sabah yeni bir güneş dokunmuş yüzlere
Zamanlar tükenmiş
İnsanlar geçmiş
Yüzler değişmiş
Irklar, kavimler ve nesiller değişse de
Acılar, sevinçler ve mutluluklar hep yaşanmış
Sevgiler yeşermiş sevgililerin kalbinde
Âşıklar saklanmışlar mehtaplı gecelere
Gözlerinden yol bulmuşlar içlerindeki bilmecelere
Zaman kader çizgisinde
Elden ele geçmiş bu şirin belde
Bir dönem antik Yunanlılar sahip olmuşlar
Bir dönem Türklerin eline geçmiş
Ama her devirde meskunları
Kültür ve geleneklerince imar etmiş
Yonttukları antik taşlara
Alın terlerini dökerek
İnsanlar gelmişler çeşit, çeşit
Tutmuşlar bir tarafından hayatın
Ellerinin erdiği
Güçlerinin sınırlarında
Kaz dağlarının oksijeni
Egeden esen rüzgâr ve martı çığlıklarıyla
Bir sabah tazeliği
Ve bir sofi dirilişiyle
Zamanları harcamışlar an be an
Zamansa insanların hayatlarını çalmış
Onlar farkına varmadan ve acımadan
Dün dünde kalmış
Bu gün hep mecburen yaşanmış
Nice canlar kurban edilmiş sunaklarda
Ege denizi manzaralı
Yerine her an yenileri gelmiş
Zaman tünelinde hayatlar tarih olsa da
O güzelleşmiş
Büyümüş, gençleşmiş ve gelişmiş
Her geçen zaman yeni insanlarla dolmuş
İşte bu büyülü beldenin adı
Ege’nin incisi Altınolukmuş
31-05-2012
Şair Burhan AKSU
