Götür beni ey yüreğim ey umudum
Bu renksiz penceremden al götür
Götürde istersen ömrümü bitir
Başkaldırıya dönüştü tüm arzular
Geceler birleşti güneşe karşı
Kayda değer ne kaldı
Ne kaldı yitmişlikten başka
Sürgün yerine donüştü bu pencere 
Bakıyorum hep aynı yere
Umut vermez oldu bu günler
Toprağa sığmıyor ölüler.



Düşündüğü yok kimsenin artık
Yalnızlığın kovuklarında uykusuz
Karanlık ve buruk zamanlara akar agumuz
ve ışıtan kutsal bir hâle
Kaba soytarıların nefli yağları
Ve bütün topluluklar bataklığı
Dışardaydı yinede kafaları.



Al götür,  yüreğim amaçlarıma
Eksikleri çiziyor tuaflıklar
Bak nasıl dönüyor alınlarında belirtiler
Ve orada kalmışlar
Ve orada ayrılmışlar
Eriyor damla damla içliyor
Aynalarda yalnızlıkları işliyor
Her bakış daha çok ağlatıyor
Her bakış öncekini aratıyor.



Al götür yüreğim eksikliğime
Sezgilerim yalvarıyor uçmuş sezgilerim
Çekiyorda çekiyor yenilgilerim
Aklımla celişirken bedenim
Gidenler gitti
Gitti gidenler
Sevdiklerine.



Bir duvar var aramızda kara duvar
Ellerim kanıyor ellerimin kalıntısıyla
kurtar beni diyen ses benim sezgim
karanlık düşlerin dibinde
Yaşam boğacak belkide.
Al götür yüreğim utkularıma
Al götür artık tutkularıma..






Mustafa Yaman
15 mayıs 2020