Ağzımda yarısı yanmış ıslak bir sigara,
Saat sabahın beşi,
Sokaklardaki ağaçlara,kedilere selam verip yürüyorum.

Bazı evlerin ışıkları,
Sabaha kadar yanacaktır,sen oradan geçerken,
Ve seni hiç görmeyecekler,
Adımlarını hiç duymayacaklar belki...

O an da doktora tezi yazan,
Bir öğrencinin ışığı yanıyordur,
Ya da,karısıyla kavga etmiş bir adam,
Salonda sigara içiyordur,
Belki de bir ölen vardır,
Belki sevgilisine sarılıp ağlayan,
Ve ya bir şölen vardır...

Ağzımda yarısı yanmış ıslak bir sigara,
Saat sabahın beşi,
Sokaklarda kırılmış bira şişeleri,
Yağmur çiseliyor hafiften,
Olsun elektriğimi alır biraz belki,
Rüzgar çarpıyor,kapıları,camları...

Kuşların cıvıltıları,karıncalar,fındık fareleri,
Ahh ki ahh!!,
Yine depreşti yüreğimin yareleri...
Adımlarımı sayıyorum yüze kadar,
Bitiyor,başa dönüp bir daha sayıyorum,
Arada Harbiye Marşı kaptırıyorum,
Çeşit olsun...

Ne yoksulluklar vardır şimdi bazı evlerde,
Yarın ödeyeceği çekleri ve senetleri düşünen,
Tüccarlar ve iş adamları,
Kredi kartını faize sokan işçiler,memurlar,
Hepsi yarın ki Loto çekilişini bekliyor,
Hem de dört gözle,
İhtimal çok düşük, otuzmilyon da bir...