AĞLATMA GURBET

Ne zaman bitecek hasret savaşı,

Yıllardır kurumaz gözümün yaşı,

Zehir edip bana ekmeği aşı,

Sular seller gibi çağlatma gurbet.


Yürüye yürüye yalnız başına,

Bak gelmişim atmış iki yaşına,

Oturtarak beni lavlı taşına,

Kızgın alevlerde dağlatma gurbet,


Kene gibi yapışarak yakama,

Mutluluğun yollarını tıkama,

Kavrulan sineme saplayıp kama,

Beni daha fazla ağlatma gurbet.


Görüyorsun per perişan haldeyim,

Neyse söyle bedelini ödeyim,

Düş yakamdan vatanıma gideyim,

Kara puşileri bağlatma gurbet,


İsmet Murat bitir artık masalı,

Beni bırakarak gamlı tasalı,

Sılayı özleyen kuşlar misali,

Ağaran saçımı tuğlatma gurbet,