AĞABEY

Madem sordun söyleyim bırakmayıp merakta,

Ne fıransa almanya, ne de kuzey ırakta,

Bekçilik yaparak tan, Konya Kuğulu parkta,

Kazları, ördekleri besliyorum ağabey.


Yöneldim asumana baktım uzun vadeli,

Hak deyu süzülüyor, kem sözden ırak dili,

Kanatlı mahlûkat-a diyerek bili bili,

Yem döküp otağıma sesliyorum ağabey


Başımda yırtık fesim, cebimde delik kesem,

Kalın olmadığından fani cihanda ensem,

Yalnızım yapa yalnız bulunmaz kimim kimsem,

Sırtımı bir ağaca yaslıyorum ağabey,


O kadar muzdaribim dizlerinin bağından,

Tat yerine ıstırap fışkırır dimağımdan,

Akıtıp göz yaşımı aşağı şakağımdan,

Secde de seccademi ıslıyorum ağabey.


İsmet Murat olarak alıp sac ayağını,

Üzerinde yakarak ispirto ocağını,

Toplayıp mahallenin bakır kap kacağını,

Kızdırıp kalaylayıp süslüyorum ağabey.