Yine şiirim geldi sabah sabah
daha da güneş doğmadan
aydınlık,
karanlığı boğmadan...

Hay Allah nasıl yapsak da
kıyısından köşesinden
mısraları sarıp sarmalasak
yüreklere beyinlere göndersek
geçen pazar balıktaki gibi kaçırmasak...

Önce ellerimi açıp Rabbime bir dua
sonra pencereyi açıp
şu temiz havayı
ciğerlerime iadesiz ve taahhüt süz postalayayım...

İşte ezan sesi
Rabbimin yoklaması var
yok yazmasınlar sizi de beni de
abdestini al seccadeni ser
dertler bir bir kalsın geride.

Bu sefer inat yaptım
merdivenler sizi inciteceğim biraz
asansörleri kullanmamak
ne büyük haz
bakarsın kurtuluruz da bir yerlerimiz yağlanmaz.

Sabah sabah ne güzel bir türkü kulaklarımda
’’Çirkin ile bal yeme güzel ile taş taşı.’’
aldık ya çoktan yaşı başı
yolumuzda belli yönümüzde
kötülükler ardımızda
bakalım neler neler var
gelecek günlerde önümüzde.

Yine şiirim geldi sabah sabah
hoş geldi sefa geldi
hem de kapıyı çalmadan
saatler birbirini kovalarken
Dedem
’’Evlat rızıklar erken dağıtılır.’’ derken
ne kadarda haklıymış
hiç düşünme sende
lokmalarını helalinden yedirirken, yerken...