Card image cap
Varlığın sessizliğim, hicretin sensizliğim

Varlığın Sessizliğim, Hicretin Sensizliğim


Dalga dalga hasretin vurur kıyılarıma
Takvimler yaprak döker mevsim olur sonbahar
Rüzgâr esme uğruna hazan yığar kârıma
Hasadında özlemler, gönülde marazi har
Yadıma kurulu sen; içimde kıyametin
Bitap düşmüş bünyeme yokluğun gelir çetin

Adın kâtibe mühür, ezber bozar kalemler
Konuşmamın susmamın izleridir sadakat
Sırtımı yasladığım melâlimde söylemler
Ömrümün hissesine dokunduğum muhakkak
Varlığın sessizliğim sûkutu deler yer yer
Hicretin sensizliğim, virandır sensiz her yer

Bu hâl ki gurbet bende yaşıyorum sayende
Söyle kaç yıl, kaç asır önümüze serili
Sevginin yücesini taşıyorum sayende
Söyle ben gibi var mı yası tutan sevgili
Devasa kederlerim sanki ateşten yorgan
İdrakimde tükeniş, nefeste içli figân

Suretinde aynalar üstüne gün devreder
Yolu kesen gölgeler bin avazı devşirir
Birden bire boşalan sağnak nasıl sabreder
Göğsüme vurar vura kâinati devirir
En dipsiz sefilliğim çoğalırken bu ara
Fırtınalı düşlerim olurlar alabora

Kehribarı andıran gözlerin can evinde
Düze dökülür duygu özlem sana müptela
Mihrabı titreten aşk kıvılcım alevinde
Maksadımda var olan kavlim geçerli hâlâ
Gün sılaya saltanat hem sırlı hem de kutsi
Benimse meftunluğum hem asil hem de asi

Ayak ve yürek sesi karışmış birbirine
Hudutlar arasında hep sana koşuyorum
Göğümde kuş sürüsü bütün gücümle yine
Pusulasız nehirle yönüne taşıyorum
Ruhumun kaçıncı kez kimbilir aldanışı
Saymadığım ömrümün belki de en son kışı...


Nezahat YILDIZ KAYA