Ömür geçmişse dünden kim korkar ödünden
Un ufak olduysa ruh, tozuttum mu sandın
Son ebruydu asmıştın, kör aşık ödünden
Mezatta mesut diye okuttum mu sandın



Küstük diye nedensiz kuruttum mu gözü
Geceme kiralıydı yanak arazözü
Naçar makasladığım, koktuğun lizözü
Sokak palacısına, dokuttum mu sandın



İlk busemiz vardı ya hani ürkekçesi
Ürpermişti içimiz sevdaydı Türkçesi
İzi silmiştin hani, kızdım erkekçesi
Sıcağı hala yangın, soğuttum mu sandın



Yolculuk korkuturdu çatılırdı kaşın
Pınarlarını zorlar sızardı göz yaşın
Gamzende hapsederdi, sevdandan ayyaşın
Avucumdaki nemi, kuruttum mu sandın



Sımsıcak karşılardın kapılara inip
Bazen sarardın çılgın, bazen ağlar, dinip
Isıttığım ellerin aklımdan silinip
İçin için yanarken, buz tuttum mu sandın



Dudağıma sinmişti avucunun tuzu
Soluduğum boynundu, kokumun rumuzu
Saçınla tütsülenmiş, sığdığın omuzu
Başka başka tenlerle, kokuttum mu sandın



Köle mi aşkım bana, yoksa efendi mi
Unut diyen nefesin artık tükendi mi
Umudu kaybederek aldatıp kendimi
Mahşerde bari diye, avuttum mu sandın
Unutmam, unutamam, unuttum mu sandın 


erol başçı