Sosyetenin önde gelen simalarından Betül Hanım, her sene eşi ve çocukları ile tatile giderdi. Eşi çok zengin, saygın bir iş adamıydı. Ankara'nın en lüks semtlerinden birinde otururlar, yaz ayları gelip de çocuklarının okulu tatil olunca, önce Dikili'de ki yazlıklarına uğrarlar, yazlık komşuları ile hasret giderip, orada üç beş gün kaldıktan sonra, arabaları ile Türkiyeyi bir baştan bir başa dolaşırlardı...



Betül Hanım, çok kıymetli eşi Mahir bey ve de iki yavrusu Türkiye'nin altını üstüne getirdikleri gibi hemen hemen yurt dışında da gitmedik yer, ayak basmadık ülke ve şehir bırakmamışlardı. Fransayı, İngiltereyi, Hollandayı, Almanyayı, İspanyayı, Portekiz'i ve daha birçok Avrupa ülkesini neredeyse suyolu yapmışlardı...



Hanımefendi, çok sosyal, cemiyet hayatında da bir sürü ahbabı ve sevdiği olan cıvıl cıvıl bir kişiliğe sahipti. Birçok yardım derneğinde asil üyeliği, kimisinde yönetim kurulu başkanlığı onun için vazgeçilmez bir durumdu. Çok sıklık ile yazılı görsel basında eşi ile birlikte yer alırlar ve bunun ile de hem kocası hem de kendisi, çevreye pek çaktırmasalar da, gizliden gizliye gurur duyarlardı. Çok önemli bir işti onun için böyle yardım derneklerinde sosyal faaliyetlerde bulunmak.



Betül Hanım aynı zamanda twitter, facebook, instagram gibi sosyal medya araçlarını da sıklık ile kullanır, yaşadıklarını sık sık o sayfalarda arkadaşları ile paylaşırdı. ''Yakın dostlar ile kahve içtik heyooo!'' hemen fotoğraflarını çeker ve sosyal medyaya yapıştırırdı. ''Kedimizi veterinere götürdük.'' şak sayfaya yapıştır. Ayşe, Neşe, Menekşe, Hülya, Leyla, Süheyla ve bilumum dostlar hemen tıklayıp beğensin. Bu tür oluşumlarda çok fazla arkadaşı olduğu içinde anında aklında tutamayacağı sayıda beğeni gelirdi. Başka bir gün ''Arkadaşlarımız ile alış verişe çıktık.'' der, şak yine fotoğraflarını çeker, sosyal medyada paylaşır ve arkadaşları beğendikçe koltukları ve bilumum yerleri kabarırdı...



Artık yaz aylarına girilmiş, tatile çıkma zamanı gelmişti. Betül Hanım gideceği yerleri yavaş yavaş sosyal medya dostları ile paylaşmaya başlamıştı. ''Canlarım benim bir hafta sonra Dikili de ki yazlığımıza gidiyoruz oradan hepinize selamlar göndereceğim.'' Vakit gelir Dikiliye gidilir, bir müddet kalınır ve oradan hareket edileceği zaman yine mesaj yazar Betül hanım ''Buradan Muğla Marmaris'e geçiyoruz canlarım benim hepinizi öpüyorum.'' yine kadim dostlarından sosyal yardım derneği arkadaşlarından yüzlerce beğeni gelir bir anda. ''Marmaris'den Bodrum'a Halikarnas'a geçiyoruz hepinizi muhabbet ile kucaklıyor selamlar gönderiyorum.'' yine aynı şekilde yüzlerce beğeni tıklaması, ''İyi eğlenceler'' mesajları...



Eşi Mahir Bey serbest meslek sahibi ve de çok zengin bir iş adamı olduğu için, geride işlerini yürütecek bir sürü elemanı, müdürü vs. vardır. Bu sebep ile çocuklarına, eşine bolca zaman ayırabilmek onun için sorun değildir. Daha sonra Betül Hanım ve eşi Mahir Bey Akdeniz'e Antalya taraflarına yönelirler. Betül Hanım yine coşkuyla mesajlara asılır.''Canım arkadaşlarım şimdilerde Antalya Kemerdeyiz burası çok da sıcak olmasına rağmen, çok eğleniyoruz çocuklar ile eşimle hepinizi öpüyorum, inşallah dönünce hızlı bir şekilde cemiyet hayatımıza ve yardımlarımıza devam ederiz.'' tabi yine çok fazla miktarda hemen beğeni gelecektir sosyal medya da paylaşılan bilgilere. Nasıl gelmesin ki binler ile ifade edilen arkadaşlar, zengin bir çevresi varsa insanın.



Yaklaşık kırk beş gün kadar sonra temmuz ayının sonlarına doğru Betül Hanım ve eşi Mahir Bey ile çocukları Rasim ile Necla tatillerini, yurdu karış karış gezmelerini tamamlayarak evlerine dönerler bir pazar akşamı. Kapıya geldiklerinde bir gariplik vardır, o da ne sanki zorlanmış ve açılmış gibidir kapı. Oysa giderken sıkı sıkıya kilitlediklerinin, alarmları kurduklarının farkındadırlar. Besmele ile çekine çekine içeri girdiklerinde, evin altının üstüne geldiği, birçok yerin karıştırıldığı, alarmların devreden çıkarıldığı, yani kısaca eve hırsız girdiği anlaşılmıştır. İlk şoku atlattıktan sonra kısa bir durum değerlendirmesi yaparlar ve evlerinden nelerin çalındığını saptamaya, daha sonrada polise haber vermek gerektiği üzerinde hem fikir olurlar. Eşi ve çocukları ile saptadıkları zararları kısaca şöyledir. ''Otuz altı adet Betül hanımın düğününde getirilen bilezik, oğlanın sünnetinde gelen yaklaşık beş yüz elli bin lira değerinde altın, kocasının çok kıymetli altın bir saati, yaklaşık altı yüz bin dolar, yine sekiz yüz bin liraya yakın Türk parası, bir iki tane elektronik eşya.'' Betül Hanım, eşi ve çocukları şoke olmuştur adeta. Bu arada salonda bir zarfın içinde kısa bir not, kayda değer bir pusula vardır, o pusulada aynen şöyle yazmaktadır. ''Sosyal medyayı çok olumlu ve güzel kullandığınız için biz ailenizin hırsızları İsmail, Cemal, Yakup hepinize en içten dileklerimiz ile teşekkür ederiz. İsimlerimiz tabi ki kod adlarımız olup gerçek isimlerimizi buraya yazacağımız hayaline kapılmadınız umarım. En derin sevgilerimiz ile sosyal medya kullanımlarınız da başarılar diler her bir tarafınızdan öperiz.''