Ne de içimizi aydınlatırdın
hem de sokakları ağaçları ve kaldırımlarımızı
kedilerimizi köpeklerimizi
hele de kış ise
bir de inceden inceden
beyaz güzellikler varsa ruhumuzu titreten
otur pencerenin önüne
say babam say o güzelim kar tanelerini...


Lambalardan biri ikisi söndü mü belli aralıklar ile
kararırdı sokak kararırdı ruhumuz yüreğimiz
aman ha kediler köpekler dikkat edin
arabaların altında ezilmesin birileriniz...


Ne de parlaktı ışıkların
mutlaka öpüşen bir iki çift olurdu
gece perdelerin aralanmasına aldırmadan
ve birbirlerinin yüreklerini kaldırmadan


Ben birazdan yatacağım
buralar sana emanet
biliyorum sen sabahın körüne kadar buradasın
haydi kal sağlıcakla sokak lambası
altından gelip geçenlere
bağırıp çağıranlara nara atanlara da
fazla kafayı takma
yarın akşama görüşürüz yine...