
Şeb-i̇ arus
“Gel,” benim gözümle bak dünyadaki eşyaya,
Ya ehline biat et ya da var git yoluna.
El vermeden kurtulmak çıkmak gibidir aya.
Dergâhta bul yareni bekleme gir koluna.
Ya gökteki “kamer” ol; ya da “şems”, ki ısıtır.
Merkeze insanı al, koştur fenafillâha.
Bir elden aldığını diğeriyle yansıtır.
“Gel,” dedik ne olursan “gel” fisebilillaha.
Yol uzun mu dervişe, kısaltmak maharettir
Kısaltamayan çıkar , bab-ı küstahan’dan
Bu dergâhta kir olmaz her şey hep taharettir
Boş gelenler dolmadan asla çıkmaz bu handan
Sura üfleniyor say duyduğunda o ney’i
Silkin dirilir gibi, kurtul mahpushaneden.
Gel de gör yaşıyorken yanan şu divaneyi
Rab’dır güneşi, ayı insana bürhan eden.
O, ki neyzen hamd’edip üflerken huşu ile
İnletirken kamışı tertemizdir nefesi
Kucaklar sanki arzı şefkat, aguşu ile
Bize ilhamlar verir “hu” diyen eren sesi
Ayrılıp vatanından yola çıkan abdal’ın
Gül gibi kokusunu çok uzaktan alırız
Zemheride donmadan canlı kalan o dalın
Gölgesinde ilhamı bil ki Hakk’tan alırız
Gönlümüzde Allah’a varmak “Şeb-i Arus”’tur
İşte biz bu uğurda uyku nedir bilmeyiz
Kaynağa ruhumuzu sürmek “Şeb-i Arus”’tur
Giderken sevinç duyar gözyaşını silmeyiz
NİLÜFER SARP________
Fenafillah: Allahın varlığı çinde yok olma
Fisebilillah: Hiç bir karşılık beklemeden.
Babı küstahan: Dergahın 4 kapısından biri; hizmetleri sırasında usule uygun olmayan davranışlar veya bir takım ikazlara rağmen düzeltilemeyen hususlar olduğunda, bu kişilere akşam karanlığında Küstahan Kapısı'ndan yol verilirdi, o nedenle bu kapıya Küstahan Kapısı adı verilmiştir.
Bürhan. delil
Emeğine yüreğine sağlık Nilüfer ablacım çok güzel bir şiir okudum tebrikler hayırlı günler dilerim hocam
emek yoğun, severek okuduğum, Karamanlı olduğum için
hemşehrim addettiğim hoşgörünün sultani Mevlana veli
hakkındaki şiir "düğün gecesi"ne çok yakışmış.
tebrikler ve saygılarımla...