Benim adım nokta idi (.) nokta. İşaretimi, şeklimi zaten herkes biliyor.
İlk noktam yani dedemin dedesinin dedesinin dedesinin de dedesi Eski Yunan'da
ortaya çıkmış. Biz yetişemedik haliyle göremedik onu, bizden çoook çok önceleri
çağlarını yaşamışlar ve bitti dedikleri yerde bitmiş, aynı şimdiki zamanda
olduğu gibi. (.) Bitti dendi mi, daha fazla açıklamaya gerek yok. Daha
sonraları benim kankam (,) Virgül kardeş ortaya çıkınca, ben de yalnızlıktan az
buçuk kurtulur oldum. Onu da milattan önce yani MÖ diye yazılır ama siz onu
sakın İnek kardeşin bir cümlesi sanmayın. O zaman ki İstanbul yani
Konstantinapolis de Alksandır adlı bir gramerci, yaptığı sistemli çalışmalar
sonucunda, virgül (,) ve noktalı virgül (;) işaretlerini bulmuş ve bana kardeş
getirmiştir. Ona ne kadar minnet duysam azdır, nihayetinde beni yalnızlıktan
kurtarmış, imla dünyamı alabildiğine renklendirmiştir...
Bazen ben (.) koyarım ve orada bitiririm her şeyi. Kimi zaman da , (virgül)
kardeş tam nokta koyulacak yerde, atar pençesini oraya ve bir şans daha verir
hem cümleye hem de yaşanacaklara. Bir zaman ikimiz altlı üstlü bir araya
geliriz bu virgül kardeş ile o zaman da adımız haliyle ;(noktalı virgül) olur.
Ama hep ben üstteyim (.) nokta olarak. Bakın, olarak cümlesinden sonra bile
beni koydular oraya, oraya dan sonrada haliyle (,) sahne de yerini aldı...
Bazen de peş peşe üç tane noktayı eşit aralıklar ile koyup nokta kardeşliğini
başlatırlar. Siz duydunuz mu bilmiyorum, ben de yeni öğrendim. Bir de noktalı
virgül (;) dövmesi varmış. Onun da açıklaması şöyle ''Birçok insan kendi
cümlelerinin ve öykülerinin henüz bitmediğini hatırlamak için vücutlarını
noktalı virgül ile işaretlemeyi seçti. Hâlâ buradalar ve işleri daha iyiye
götürmek için hâlâ vakitleri var. Fikrin özü geçmiş mücadele ve zorluklara
rağmen, bulunduğunuz noktada durmanız gerekmediğinden çıkıyor. Devam ederek
cümle, yeni bir başlangıç ve son elde ediyor.''
Tarihe (.) nokta koyanlar vardır bir de. Ben onları her zaman baş tacı yaparım.
Bunların en başında tabi ki yaratıcımız olan Allah cc. gelir. Daha sonra da
Kâinatın Efendisi bizim peygamberimiz Hazreti Muhammed sav. gelecektir. Buraya
konulan noktayı ise kimsenin kaldırmaya gücü yetmeyecektir. Hakeza Gazi Mustafa
Kemal Atatürk de tarihe önce nokta koyup sonra yeni bir parantez açan
şahsiyetlerin başında gelmektedir. Bizim ise Türk Milleti olarak, önce Allah'a,
sonra Hazreti Muhammed'e, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile diğer İslam ve Türk
büyüklerine olan sevgimiz tabi ki - sonsuzdan + sonsuza kadar uzanan bir seyir
izleyecektir...
Bazı vatan hainleri noktalanır milletimizin yüreğinde. Hatta sonra parantez
içine alınıp, bir daha da o parantezden çıkıp milletin gönlünde yer etmelerine
imkân ve ihtimal yoktur. Bazı polis noktalarına, günün gelişen olaylarına zaman
zaman parantezler açılır, zaman zaman parantezler kapatılır ya da virgül
kullanılarak değişik şekillerde yorumlanmaya çalışılır. Bir muhterem arkadaş da
şöyle buyurmuş nokta ve virgül hakkında ''Nokta koyduysan bir kere, çevirmeyeceksin
onu virgüle, ne soru kalmalı, ne de tek bir soru işareti geriye.''
Noktalı Virgüldür onun adı ''Soslu makarna tamlaması gibidir. Virgül noktasızda
işaretlik görevini idame edebilir ama nokta ayrı bir hava katar. Daha güçlü
gösterir görsel açıdan birbirlerine yakışırlar.'' İmlanın en birinci işareti
(.) Kral ise virgül de (,) mutlaka onun yanına yakışacak ve kraliçe olacaktır.
Haliyle noktalı virgülde de her zaman Kral (.) üstte, Kraliçe (,) ise alta (;)
beraberce noktalı virgül olarak anılacak ve mutlu bir şekilde kelimelerde
cümlelerde yaşayacaklardır... Bir de şunu unutmadan bilgi dağarcığımıza
ekleyelim (;) noktalı virgülden sonra da mutlaka küçük harf ile cümleye devam
edilir. Hepinize en derin sevgi ve saygılar yine...