Öylece duruyordu iş yerimdeki sobanın üstünde asılı olarak. Keşke diyorum, keşke birilerinin de maşası olanlar bir yerlerde asılı olsa, velhasıl... Ateşi tutar zaman zaman maşa, elleriniz yanmasın diye... İnsanların maşa olanları ise her bir yerinizi, memleketinizin her tarafını yakar...

Mangalcıların vaz geçemediği bir aparattır maşa. Hatta beylik lafları vardır onların ’’Mangal maşa şişe.’’ diye de... Mangalcı olup da mangal yürekli olmayanların maşa olma ihtimalleri her zaman vardır. Anasını boyayıp da babasına satan bu tipler, daha neler neler satmaz ki...

Bir de eli maşalılarımız vardır ki aslında çok tehlikeli tiplerdir. Bilhassa ağzı bozuk, karakteri zayıf kadınlar için, bazen de yaramaz çocuklar için kullanılır bu deyim... Uzak durmak lazım her zaman için eli maşalılardan.

Evinizde veya iş yerinizde sobanız varsa, mutlaka bir maşanızda vardır. Gerçi şimdilerde sobalı ev de pek kalmadı ama, yine de az da olsa sobalı evler var memlekette, özelliklede küçük şehirlerde, sobadan ve maşadan geçilmez... Sigara tiryakileri kibrit ya da çakmak bulamadıkları zaman, sobadan maşa ile ateş alıp sigaralarını yakabilirler...

Siz yine de ucunda ateş bile olsa sobanın maşasından değil de, insanın maşasından korkun. Çok daha tehlikelidir insanın maşası... Önce bedenini, kişiliğini verir bir üst akla, sonrada ruhunu teslim eder ve robotlaşır adeta. İnsan bir kere maşa oldu mu, bundan sıyrılıp kurtulması da gerçekten çok zordur...

İnsan maşaları, aynı zamanda kukladır, kuklaların ipleri de tabi ki kuklacının elindedir, şimdilerde Orta Doğuda ki bütün örgütlerin iplerinin emperyalistlerin elinde olduğu gibi... Hiç bir zamanda kukla ve maşa olduklarını anlayacak kadarda beyinleri çalışmaz.