Lüzumu Yok 

Dün neler yaşadıysak, aşka, sevdaya mahsus
Bırak sürgünde kalsın, ya da mazide mahpus
Sakın sarsılma gönlüm, dillenmesin bu husus
Cümleleri yıpratıp yormanın lüzumu yok

Şakaklara ak düştü, ömrü sona getirdik
Çileyi tesbih yapıp, çeke çeke bitirdik
Sivri uçlu gerçekte hayalleri yitirdik
Olmayacak hayaller kurmanın lüzumu yok

Başımıza yıkılan dağ mı, taş mı yetmedi
Türlü türlü hengame, onca iş mi yetmedi
Bende umut bitti de sende heves bitmedi
Uçurumun ucunda durmanın lüzumu yok 

Yeniden girer misin, o dipsiz kuyulara
Dayanabilir misin ateşli uykulara
Kapılıp kederlere, kasvete, korkulara
Korku dolu rüyâlar görmenin lüzumu yok 

Sararmış baharlara savruluruz seninle
Iyisi mi bu sefer, benim sözümü dinle
Dertsiz olan başını, hem de kendi elinle
Püsküllü bir belaya sarmanın lüzumu yok 

Vedat ÜNAL 
ÇORUM 2020