Birinci Ordumuz var. İkinci Ordumuz var. Ege Ordumuz var, bir de İşsizler Ordumuz var. İşsizler Ordusunun bir elemanı olmak, en zor durumlardan birisidir... İşsizler ordusunda, subay astsubay ya da general diye bir kavram yoktur. Orada herkes er durumdadır, aynen musallada olduğu gibi, orada da Hoca er kişi niyetine der ya...
İşler Ordusunun Kışlası, bütün yeryüzüdür. Cadde ve sokaklar, parklar bahçeler iş aradıkları her yer işsizler ordusunun elemanlarının çokça bulunduğu yerlerdir... Sabit bir kışlaları yoktur. Açlıkla fakirlikle talim ederler...
İşsizler Ordusunun belli bir yemek saatleri yoktur. Çoğu zaman ümit simit diyerek ya da kuru ekmek yiyerek geçirirler günlerini... Ekmeğe katık olarak zeytin ya da çökelek buldular mı dünyalar onların olur... Tek dertleri namusları ile ailelerini geçindirecek kazançlar edinmektir... Bazı haramzadeler gibi çok kilolu değillerdir... Yedikleri önünde yemedikleri ardında diye bir cümle onlar için daha kurulmadan, uzay boşluğuna gider...
Meslek sahibi olup da işsiz kalanlar ile meslek sahibi olmadan işsiz kalanlar arasında farklar vardır. Meslek sahibi olmadan işsiz kalanların en birinci sloganı ’’Ne iş olsa yaparım abi.’’ dir... Zalim patronlar yüzünden bir çok işçi emekli olma hakkını bile elde edememiştir İşsizler Ordusundan... Bir firma da on sene çalışıp üç ay sigortası çıkan bir dolu vatandaş, İşsizler Ordusunun demirbaşlarındandır...
Bu gün için bir işi olup da İşsizler Ordusunun saflarına henüz katılmamış olan arkadaşlarımız ne kadar şükretseler azdır... Hele de küresel salgının dünyayı kasıp kavurduğu şu zamanda bütün dünyada İşsizler Ordusunun saflarına milyonlarca insan katılmaktadır...
Bol bol su içen İşsizler Ordusunun elamanları dolasıyla çok sık tuvalete gitmekte bu da umumi hela sahiplerinin işine yaramaktadır... Ancak ceplerde fazla para da olmadığından hükumetin bu işe el atıp, işsiz vatandaşların iş ararken tuvaletleri bedava kullanması için bir kanun çıkartması elzem görünmektedir...