İbrahim'ce


Asırların yükünü taşımaya and içmiştim

Ağlıyordum, çöller boyu

Gözler dermanı beklerken

Yüreğimin kapısından çıkageldi

Sır yumağı coğrafyama

Aşkı satan seyyahım


Kırmızımsı yangınların ortasından

Cennetlere uçmak için

Aradığım zor soruyu

Geçmişin ak sayfasından çekerken

Hasretin gök rengi olan duasında

İbrahim’ce dir ahım!


Bir Eylül kırgınlığında

Dökülürken yapraklarım

Özgürlüğün rengi koyu

Aşkı soyan gecelerden

Vuslat kefeni biçerken

Katil yüklü bakışlardı

Sultana giden eyvahım!