Nebi'den eskidir , gönülün tevellüdü

Tanrı Nebi hatrına cümle cihanı ördü.


Nebi kapattı gözün , gönül gözüyle gördü

Hatrım varsa dedi , Ay'ı ikiye böldü.


Susamış doğarsın , yasaktır su istemek

Ölüme susayım yinede tuz istemek


Beyhude çabadır , hayatı önemsemek

İkra'dan önce gelir , ölümü özümsemek


Yere değil şairlik , göğe doğru kazmaktır.

Kalem ömürse , kitap hayatı yazmaktır.


Her gün yemekteyken , dünyanın mazisini

Yine de "etobur" diyemezsin toprağa


Ardında bıraktı , baba dediği çınarı

Vefasız desene , sararmış yaprağa


Olmasaydı bizde şu karın ağrısı

Yere düşecekti belki Yurdakul'un çağrısı


Eğer varsa kutsi bir gülümsemek

Atiye varmadan maziyi özümsemek


Kabuğu yırtacağız " kün" denildiği anda

Başka bir adla başka bir zamanda


Nice yiğitler varmış , hepsi fedakar imiş

Kimler derdi ki cefa cana kâr imiş.


Benden sonra bilinir , var mıyım yok muyum

İşe yararmıyım , ıslıklı ok muyum ?


Lamekan bir çığlıktır , içimdeki aks-i seda

Adem diyarındayız yolumuz ehli fena


Seher yeli söyle , haber var mı gülden

Kül olan niçin haber sorar gülden?


Yıllar yılı dost aradım , samimiyet çağında

Yapmacıklık çıktı karnında kursağında