Adam, büyük öfkeyle, hınçla eline almış bıçağı, tabancayı doğrultmuş birilerinin üzerine, “Ben haklıyım!” diyor. “Sen benim hakkımı yedin, sana adalet neymiş göstereceğim bıçağımla, tabancamla… Eşine, “Sen beni terkettin, boşanmak istedin, sen nasıl bunu yaparsın ya, bu adaletsizliği, al sana bıçak… al sana mermilerim!”… “Sen halkına zülüm ettin, alsana uçaksavar mermilerim, bombalarım!” Diyor. Neyse ne darbe yapıyor, atıyor masum sivillerin üstüne, atıyor!

     Ben haklıyım deyip, haksızı öldürüyorlar


…!


    Nedir Hak? Hak Allah’ın adaletidir. Aman dileyen kişiyi öldüren sahabeye peygamber soruyor,

    -Neden öldürdün onu?

    -Öldürüleceğini anladı ve benden iman ettim diye aman diledi. Yalan söylüyordu bana göre, öldürdüm!

    -Ya … Sen onun kalbini mi okudun, nereden biliyorsun kalbini, Ya gerçekten iman etmişse, doğru söylemişse?


…!


Nisa suresinin 93 üncü Ayetinde der ki,

“Her kim bir mü'mini kasden öldürürse -onun cezâsı-, içinde sürekli kalacağı cehennemdir. Allâh ona gazabetmiş, la'net etmiş ve onun için büyük bir azâb hazırlamıştır!”

Sen haklı mısın haksız mısın iyice düşünmelisin. bir anlık sinirle, bir anlık gurur ve kibirle öldürdüğün kişi yüzünden sonunda düşeceğin durum ne dönülmez ne dayanılmaz acıdır bilmiyorsun…


…!


    Adam malını satarken vallahi diyor., bir şeyin doğruluğuna ispat olsun diye söylerken… Yani, Allah şahit olsun ki diyor!

   Ya Hu! İnsaf, Allah neyin doğru olup olmadığını hepimizden daha iyi biliyor. Eğer yalan söylüyorsan ki söylüyorsun, senin bundan kazancın olur mu? Sen Allah’ı aldatabilir misin? Nedir kahrolası iman zaafiyetin! Nedir rızık korkun, aç gözlülüğün,

    Ya Hu!


…!


    “Vallahi haklıyım!” Diyor. “Ben nasıl istiyorsam kişi öyle yaşamalı, eğer yaşamazsa haksızlık yapar, itaatsizlik yapar bana!” diyor. Yani, kişinin kendi seçtiği kaderini değiştirmek istiyor. Yani, Allah’ın amelle sorgulayacağı kaderiyle oynayıp değiştirmek istiyor. Kişi hiç seçmediği, istemediği bir kaderden sorgulanabilir mi, düşünün! Allah hiç adaletsizlik yapar mı? Bu nasıl bir zalimliktir, bu nasıl bir kul hakkıdır. Bu yüzden Allah’a isyan bile etse, kişiyi hayata döndürebilmek gerçek merhamettir. O kişiye ikinci bir şans vermek ve kendini düzelterek tövbe kapısını açıp, Allah’ın has kulları arasına katılmasına sebep olmaktır bu,

 

    İnsaf Ya Hu!


…!


    Haklıyım derken, Allah’ın Rab ismiyle davrandığını görmüyor! Farkında olmadan şirke giriyor…

    Nisa Süresi 116 ıncı ayette, 

    “Allah, kendisine ortak koşulmasını asla bağışlamaz, ondan başkasını dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan büsbütün sapıtmıştır..”

Allah kulunu tehdit ediyor, Kul ise korkmuyor… “Ben haklıyım!” Diyor. “Ben istediğimi öldürürüm!” Diyor. Yani “Allah’ım! Diyor haşa. Allah’ın intikamından habersiz, ebedi cezadan da… Nasıl bir cehalet bu Allah’ım!

    Peygamber bile ben haklıyım dememiş, bilmediği bir konuda, soruda, sorguda gelecek bir ayet, işaret beklemiş. O ayette inince de onunla da hiç düşünmeden, sorgulamadan amel etmiş.


…!


    Sen kimsin ey cahil-zalim! Allah’ın rahmetine ve adaletine sığınarak sana sesleniyorum,

Aklını başına al! asla peygamber gibi emin olmadan "Ben haklıyım!" deme, "Ben nasıl tövbe ederim. ben nasıl affedici olabilirim… Ben Peygamber gibi Allah’ın lütfuna nasıl nail olabilirim!” de…

    İslam hem okuyup öğrenilmeli hem de bununla amel edip yaşanmalıdır!" de Ya Hu!


…!

Saffet Kuramaz