Susmak  Erdemli dimakların son sığınağı olmuş

Gök kuşakları namuslu fikirlerden rengarenk.

Bir müzmin sızı 

seziyorum,

 sessiz ve sözsüz

  figanlar türemiş.

Ürkek bir nazardan ibaret artık kadim sevdalar

 bu mecazlar gönlümün kıyılarında sürüklenecek belli.

 limanların emniyeti umutların fevkinden lâlâ olacak

 Keskin sancılar korkmuş zamanlarda uyuşacak temenniler Seher bülbüllerinin sesinde terennüm edecek 

ve ben hep uyanık olmayacağım 

belki de belki de uykusuz Bir geceden bitaplık dökeceğim bahçelere. belki varlığımı saklayacağım kırılan boşluklara

 bazen mütebessim başlangıçlar yükleyeceğim cümlelere okunası olmayan yoksun şiirler yazacağım belki, belki sen yine de okuyacaksın ey yabancı koca bir çığlık atıp çığ çağıracaksın üstüne

örteceksin örselenmiş bilinmezler ini 

Ben halden hale seyir etmekte olacağım hizanlıca

bazen bir kelebek hızında bazen bir Kartal yüksekliğinde

 belki de bir ölü sessizliğinde soğuk ve katı olacağım

 kim bilir belki bir sabah yabancı bir sabah,

 acını süpürmek için açtığında kapını can çekişen bir umut  bulacaksın ulu orta saçılmış

 bir bulut olasın tutacak, yağmura bürüneceksin.

Belki de

 son bir kez daha kaldırıp başını

 hayretle ve hasretle gökyüzünü göreceksin,

Ve bu defa gökyüzü olasın tutacak belkide.

Kimkimbilir?


H.Aynacı