Card image cap
Göçmen kuşlara

 

Bilir misin göçmen kuşları

Kanat vurup uçtuklarında başka diyarlara

Götürüler umutlarını da yüreklerinde

Her kanat çırpışta bir daha gelebilmek 

Ve bir daha görebilmek için bu yerlerdeki

Şu dikili ağacı

Şu akan ırmağı

Şu minareyi

Şu tarlayı

Şu bağı bahçeyi

 

Ey benim dünya denen bu hanede

En kıymetli varlığım olan göçmen kuşum

Sen en büyük boşluğusun hayatımın

En büyük hasretisin gözlerimin

Ey kanayan yaralarıma saramadığım merhem

Ey adını kendime bile söyleyemediğim

Bilir misin kaç katarı yürüttü hasretin raylarında

Uğrunda yaktığım türkülerin dumanı

Ey ağlayan sazımın suskun namesi

Ey karanlık dehlizlerde yankılanan sessiz feryadım

Sorma hangi dağın kefenidir başımdaki kar

Sen Kafdağı’ndan getir küllerini Zümrüdüanka’nın

Ben sana gözyaşlarımı vereyim

Ab-ı hayat yerine

 

Susun artık ey sessizliğin şarkıları

Çalsın şimdi şu telsiz sazım

Söylesin içimdeki nameleri lâl olan dilim

Boğazıma düğümlenen itirafımı söylesin

Söylesin de ağlasın dolunay

Döksün gözyaşlarını gecenin avucuna

Resmini çizsin âmâlar tuval yerine aynalara gözlerinin

Güneş giyinmiş simsiyah geceliğini

Uyurken umudun koynunda

Sabahları doğursun karanlıklar

Ve şimdiden çeksin gitmenin sancısını aydınlık

Yerleşmesin öyle sere serpe bulutlara

Birazdan uçacak göçmen kuşlar

Eli tetikte bekliyor kapıda ayrılık

 

Halit Yıldırım