Genellikle Amerikan Filmlerinde, bazı zamanda Türk Filmlerinde görmüşsünüzdür. Gizli görevlilerin, ajan dediğimiz insanların başında bir fötr şapka, gözlerinde siyah gözlükler ve de gri ya da beyaz bir pardösü... Böyle bir imaj yaratıldı filmlerde...

Oysa ki ajanlık ve istihbarat böyle bir şey değil kesinlikle... Belki o 1900' lü yılların başında da böyle bir şey değildi, ama böyle bir imaj yaratıldı malum çevreler tarafından. İstihbarat yirminci yüzyıl ve yirmi birinci yüzyılda artık bir bilim haline gelmiştir. Devletler birbirlerini uzaydan uydular aracılığı ile dinliyorlar. Her ne kadar insana dayalı istihbarat da devam ediyorsa bile, aletlerin bu sahada ki egemenliği su götürmez bir gerçektir...

James Bond Filmleri, görevimiz tehlike dizisi ve onun devamı olan filmleri aslında bir görselliğe dayanan sanat eserleri diyelim. Amerikalılar Rusları, Ruslar onları ve başka başka milletleri dinliyorlar. Teknoloji casusuluğu dediğimiz olay had safhada... Eskisi gibi ülkeleri ordular ile işgal etmek artık çok gerilerde kalıyor. Şimdilerde teknolojik esaret var kapımızda...

Kendi silahınızı üretemediğiniz, kendi milli savaş sanayinizi geliştiremeyip de dışa bağımlı kaldığınız zaman, anlaşmalar bile kâr etmiyor, müttefiklik bile kulak ardı edilebiliyor ki bunun örneklerini de yaşıyoruz günümüzde Sam Amca dene zibidinin sayesinde...

Mutlaka ve mutlaka yükte hafif pahada ağır gelen bir şeyler üretmeliyiz. Beş ton fındık satıp bir tane bilgisayar alma devri artık kapanmalı... Kendi milli imkanlarımız ile yapmalıyız bunu... Japonya İkinci Dünya Savaşından sonra nasıl kalkındı ise, Güney Kore nasıl teknolojik bağımsızlığa kavuştuysa, milli ürünleri varsa biz de başarmak zorundayız...

Devletlerin ne kadar güçlü istihbarat örgütleri olursa, dışarıdan ve içeriden gelebilecek tehlikelere karşıda o kadar sağlam ve güçlü bir şekilde karşılık vereceklerdir.''İstihbarat faaliyeti; ciddi, yetenekli, bilinçli; idealist, birikimli uzmanlar, kaliteli yöneticiler gerektirir. Ancak yeterli eleman ol­mamasının sıkıntısını her zaman çekerler.'' 20. Yüzyıl ve peşi sıra gelen 21. Yüzyıl kesinlikle bilgi ve bilim çağıdır artık. Çağı yakalamak, diğer devletlerden her bakımdan geri kalmamak ana hedefi olmalıdır devletlerin ve o devleti yönetenlerin...