Bismillahir-Rahmanir-Rahim 

EL-AZİM (34)

E mirlerine hiç karşı gelinmez
L ayık kul olalım tek’tir Rabbimiz

A zim’dir, acze hiç düşürülemez
Z atının kudreti hiç ölçülemez
İ nsanla bir tutup, övgü yapılmaz
M akamı Uludur, kula verilmez.

EL-GAFUR (35)

E y hataları hiç teşhir etmeyen
L ütfuyla kötüyü güzel gizleyen

G ünah çok olsa da, O’dur bağışlayan
A hiret, 
dünyada sırrı saklayan
F arz kılmış kendine, O rahmetinden
U zak düşme O’ndan, helâk olursun
R abbim rahmeti çok sığınasın.


EŞ-ŞEKUR (36)

E y bütün kulların, şükreden ola
Ş ükrümde, sabrımda, en güzel Rabbe

Ş ükretmek sadece, yemekten sonra
E y Güzel 
Allah’ım, olmasın böyle
K ulların nankörlük, etmesin söyle
U tanmaz, arlanmaz kalmasın öyle
R abbime yakışır, kullardan eyle.


EL-ALİYY (37)

E y göklerde yerde en üstün olan!
L ütfuyla kirleri hep arındıran

A llah’ın kitabı o yüce Kur’an
L akayt olma dine, oku şuurlan
İ lah tek O, boşa galebe çalan
Y ücedir, büyüktür, O tek Yaradan
Y arışamaz kimse, sen yaratılan.


EL-KEBİR (38)


E n büyük en büyük, Sensin Rabbimiz
L akin Seni bilen, ortak koşamaz

K avraman yücedir, aciz anlamaz
E yvah ki onlara, itaat etmez
B in türlü putları, fayda hiç vermez
İ ki kat azabı kör, sağır duymaz
R ab üstünde kimse, kural koyamaz.


EL-HAFİZ (39)

E y yasalar koyan ve de koruyan
L ütf edip kudretle, dengede tutan

H afiz’dir hesapta hiç yanılmayan
A llah, unutmayan ve şaşırmayan
F ısıldayan nefsi, O’dur tek duyan
I srar edip durma, olma 
şeytandan
Z âlimden, zulümden, O’na sığınan.


EL-MUKİT (40)

E y her şeye şahit, her şeyi bilen
L âtif’tir kulunu ihmal etmeyen

M uhafaza edip, O’dur koruyan
U lular ulusu, rızkı hep veren
K uluna her 
zaman yardım eyleyen
İ mânı insanın kalbine koyan
T alip olma küfre, Hakk yoldan çıkan.

EL-HASİB (41)


E y tüm kullarını, görüp gözeten
L ütfundan uzaksa, kullar perişan

H er an yanımızda, bizi koruyan
A hiret gününde, tek sorgulayan
S ana tabi olan, kalır mı yayan?
İ nce ince sayan, hesaba çeken
B üyük imtihana sende hazırlan.


EL-CELİL (42)

E bedi azamet, ikram sahibi
L ütfeylemiş vermiş, yüce kitabı

C enabı 
Allah’a, her şeydir tabi
E y insan kulak ver, davran kul gibi
L akayt alaycıya vardır azabı
İ man sahibi ol, verir sevabı
L uti kavmi nasıl, aldı cevabı..?

EL-KERİM (43)


E y hayrı bol olan, ne büyüksün Hakk
L afzına küfr eden, helâk olacak helak

K ur’an, sünnet, bize en güzel kaynak
E cir Cebrail, arş, gizlidir mutlak
R ahmanın has kulu, der Cenab-ı Hak
İ nançlı bir kul ise, etmeli infâk
M uhakkak Rabbimiz, Kerim’dir ancak.

ER-RAKİB (44)

E cel geldiğinde, anlarsın beni
R iayet etmedin, yakacak seni

Rabbimiz 
Allah’tır, görürsün günü
A çlıkla boğuştun, unuttun dünü
K abire girince, geç kaldın hani
İ nsan olan anlar, bırak kibrini
B atıla tapıpta, yok ettin teni.


EL-MUCİB (45)

E dilen duaya, icabet eder
L ütuf, ihsanından, her kulun bekler

M ahçup etmez seni, hep rahatlatır
U nutmaz çok yakın, azabı beter
C evapsız bırakmaz, rahmetin verir
İ lan et duayla, 
sevgiyle sarar
B ir’dir O iman et, inan çok sever.

EL-VASİ (46)

E y insanoğlu, herşey gelir Hak’tan
L ütfunda olandır, mümine yeten

V ar edip herşeyi yoktan Yaratan
A llah’a hamd olsun, Sensin donatan
S en kalplere iman tohumu atan
İ lim, rahmetle, kudretle kuşatan.

EL-HAKİM (47)

E y adaletiyle, Hayrul Hakimin
L ütfunla güç verir, aydınlık ilmin

H akim O’dur, cemaatimüslimin
A llah’a kul ol, lâle, 
gülsemin
K uluna yardımcı, ümmeti müslimin
İ lah tek Rab’dır, Ahkemu’l Hakimin
M üslümanca olsun, tavrın biçimin.

EL-VEDUD (48)

E n çok seven hem de en çok sevilen
L afzı 
Allah’tır en çok zikredilen

V e kalplerde 
sevgisi hissedilen
E y bağışlayan ve tövbe edilen
D üşmanını, 
dostunu bildiren
U lular Ulusu af dilenilen
D ualara cevap veren, tek bilen.

EL-MECİD (49)

E n şerefli yüce arşın sahibi
L ütfundur R abb-ül Alemin habibi

M ümin kulluk eder, görüyor gibi
E lçiye vahyeder, yazar vahiy katibi
C ella Celaluhu, zannı galibi
İ zzetli, şerefli havas terkibi
D ünya ehli bekler or’da nasibi.

EL-BAİS(50)

E lhamdülillah Rabbe hamd edelim
L ütfen sadece Rabbe kul olalım
B izler uyanıp farkına varalım
A llah’ın emrini artık duyalım
İ nkar etmeyip O’na dayanalım
S onunda Hak rengine boyanalım.

EŞ-ŞEHİD (51)

En büyük şâhittir, Hak tek ilahımız
Ş âfi’dir "O" neden bu inkârımız

Ş âhitlik edecek, o gün hepimiz
E y insanoğlu bu sınav 
dünyamız!
H aber verir Kur’an âyetlerimiz
İ man ederiz ki şehâdetimiz
D âvetin en üstü Yüce Rabbimiz.

EL-HAKK (52)

E y şüpheye düşen, sayılı kullar

L ütfundan yoksundur, boştur batıllar

H ak'kı zikrederek açılır güller

A llah'ın aşkıyla yanar bülbüller

K ur'an Sünnet diye haykırır diller

K alpler coştukça eser o yeller.

EL-VEKİL (53)


E y kulun kalbini en iyi bilen!
Lütf edipte kulun, vekili olan

V ar edip her şeyi yoktan var kılan
E n ulu 
Allah’tır günahı silen
K ur’an ve Sünnetle doğruyu bulan
İ man ederiz ki tek hamt edilen
L â ile girilir İslâm dinine.

EL-KAVİY (54)


Elçileri galip getiren Sensin
Lacerem, en kudretli olan Sensin

Kaviy’’sin herşeyi yaratan Sensin
Ahirette azaptan kurtaran Sensin
Ve tek Yaradanı evrenin Sensin
İnkârcıya ceza verecek Sensin
Yeniden diriltecek olan Sensin.


EL-METİN (55)

Evreni yaratan, hiç zorluk çekmez
Lütfunda kuvveti, bitip eksilmez

Mümine desteği, bitmez tükenmez
Elbette kulunu yalnız bırakmaz
Tuzağı çok çetin boşa çıkarmaz
İnkâr etme n’olur, azabı bitmez
Nimeti verendir, rızık istemez.

EL-VELİ (56)

E y ihsan nimeti bol olan Veli
L ütfuyla kirleri yok eden Âli

V eli’dir, mevladır, en metanetli
E n kötü eylemden koruyan kulu
L âtif’tir  Hâkim’dir güzeldir yolu
İ man edenleri, 
dost edinmeli.

EL-HAMİD (57)

Ey Sübhanallah hamd, şükür sana has
Lâ şerike lehu ne yüce ihlâs

Hamd etmek sadece 
Allah’a mahsus
Allah’a hamd, şükür elzem bir husus
Mâbud’u Zülcelâl anılırsa sus
Îmanı olan hiç olmaz sus pus
Dâvâsı yok ise o kalmış susuz.

EL-MUHSİ (58)


E lhamdülillâhi rabbi’l âlemin
L â şerike leh, en yüce Rahman

M ârifete erer, kemali iman
U hudu tevhitle, sadık ve emin
H er şeyi şayandır, en ince temin
S ayar, yazar, kula hazırlar zemin
İ nan ki çok sever, eğersen boyun.

EL-MÜBDİ (59)

E vrende ilk önce yaratan O'dur

L ütfundan ilk defa yaratan O'dur


M übdi'dir O, dönüş O'na ve sondur

Ü ç günlük dünyada herkes yolcudur

B u şuurla yaşa hayat güzeldir

D ini kaybetmişse bitmiş rezildir

İ lk fıtratını bozup kirletendir.

EL-MUİD (60)

E sma’ül Hüsnayla, Rabbini anar
L âyık olan kula 
sevgisin sınar

M usibetler ile insanı dener
U man inkâr eden belki de döner
İ nsanı diriltip yeniden sunar
D insizse bir insan inan ki yanar.

EL-MUHYİ (61)

E n son din İslâm’la tanışacaktır
L ütfu keremine kavuşacaktır

M utlaka ölüyü diriltecektir
U rvetül vüska’dır anlayacaktır
H ak hakikat nedir öğrenecektir
Y eniden yaşamı başlatacaktır
İ man edenleri yaşatacaktır.

EL-MUMİT (62)

E celi, ölümü gör güzelleştir
L â b
aşka yardımcı, en büyük dosttur.

M uhakkak öldüren, dirilten O’dur
U nutmaz, O tektir, ortağı yoktur
M a-halakallah tüm, Mülk’de O’nundur
İ mtihan 
dünyası, hamd O’na aittir
T üm âleme gücü bil ki yetendir.

EL-HAY (63)

E bedi hayatla daima diri
L a rabbe illa hu, O Hayy’dır yeri
H em de hayat verir, 
ölümsüz biri
A llah’a kul ol ki, kalma hiç geri
Y eter ki insan ol, korur hepsini.

EL-KAYYUM (64)

E y tüm kullarını çok çok uyaran
L illâhilhamd ve şükr, kuldur zikreden

K ullarına veli, yardımcı olan
A llah’tır her işi düzene koyan
Y aratıp kulunu, ihmal etmeyen
Y önetimi ile yüzü 
güldüren
U y emrine, O’dur tek bağışlayan
M abud-u bilhaktır, namaz emreden.

EL-VACİD (65)

E zelden, ebedden rızıklandıran

L uzum gördüğünde cezalandıran


V e ihtiyacı da Rab'dır gideren

A llahümme amin kabul buyuran

C enabı Allah'tır bizi doyuran

İ slâm ahlâkıyla ahlakkandıran

D iyarı küfre karşı bizi koruyan.



EL-MACİD (66)

E mrine uyalım şaşırmayalım
L âdini yollara hiç girmeyelim

M addiyun dinsizlik unutmayalım
A llah’ın 
aşkıyla bizler yanalım
C enabı 
Allah’a boyun eğelim
İ kramı bol olan Rabbe tapalım
D ini hiç bir şeyden ayırmayalım.


Elhamdülillâhi rabbi'l alemin. 


Lütfiye Çanacık 

20 Ocak 2021