Sözlerin dikenlerini gömdüm avuçlarıma,
kanadıkça öğrendim susmayı.
Hakikat, ceplerimde taşınan bir ağırlık,
attıkça hafifledim, ama hiç varamadım.
Yeminin perdesinde saklı bir cinayet,
aşkın ismi çoktan silinmiş sözlüklerden.
Güzelim, biz bu oyunu kaybettik,
yanılsamalar büyüdü, gerçekler ufaldı.
Şimdi ne kaldı?
Paslı bir saat, durduğu yerden yürüyen,
eksik yankılar, aynalarda solgun izler.
Konuştukça saplandı yalanların,
kelimeler çiviydi, dudakların çekiç.
Öyle çoktu ki günahların,
sırtıma dizsem gökyüzüne merdiven olurdu.
Aldanışın tarifi yok,
çünkü hiçbir menüde yazmaz yanılgı.
Güzelim,
zaten en baştan
yanlıştı bütün aşk tarifleri.
Turgay Kurtuluş