DÜŞEN PIRLANTA KALBİN 


Garibanın birisi; soğukça BIR kış günü,

Aç,sefilce ortada; yok, yarınları dünü,

Üstü başı perişan; arıyor kazak, yünü,

Diğerkâm, ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Sığınır bir caminin;şadırvanında bekler,

Hava ayaz, çok soğuk; üşümektedir, tekler,

Bir Allah'ın kulu da; görsün hâlini, ekler,

Feraset, ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Fakat gelen giden yok; garip kalktı yerinden,

Hâlini arz eyledi; Rabbine en derinden,

Mahçup, utangaç baktı; çehresinin terinden,

Kardeşlik ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Perperişan sokakta; kul yürümeye başlar,

Açlıktan kazınıyor; mide, hayalde aşlar,

Uzakta genç bir adam; yay gibi kaşlar,

Nezahet, ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Varlıklı birisidir; onun hâline bakar,

Cömertlik duyguları; gönlüne doğru akar,

İncitmeden garibe; yardım ateşi yakar,

Fazilet ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Garibanın yanına; yürür, karlara batar,

Parayı buruşturup; ayak dibine atar,

"Para düşürmüşsünüz" ; incelik, kalbe katar,

İncelik ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Gariban, gence bakar; gözlerini açarak,

Tez anlar zarifliği; kalp sevinçten uçarak,

"Düşen pırlanta kalbin" ; der, incelik saçarak,

Nezaket, ne güzel şey; budur insanlık yolu.


Bir adabı var, elbet; vermenin ve almanın,

Alma değil vermedir; yolu, kalpte kalmanın,

İnsanlık yolu budur; güzelliği salmanın,

Zarafet, ne güzel şey; budur insanlık yolu.


19.02.2021  KOCAELİ      RAMAZAN ŞAŞMAZ