Hakimiyet kayıtsız ve şartsız milletindir derler... Seçimlerde gidersin, kime istersen oy verirsin, o da gelir ülkeyi yönetir bir şekilde, iyi veya kötü, beğenmezsen, bir daha ki seçimde de sandığa gömer başkasını getirirsin ülkenin başına, siyasette işler böyledir...


Direksiyon hakimiyetine gelecek olursak, kayıtsız ve şartsız şoföründür, şoförün olmasına ancak, şoför eğer ki aracını kurallara uygun kullanıyorsa, şayet kullanmıyorsa zaten biz yolcular olarak ona iyice kıllanırız... Yorgun bir şoför, alkollü bir şoför, uykusuz bir şoför her zaman ve zeminde kaza riski taşıyan bir insandır. Düşünceli insanlar geçmeli her zaman direksiyon başına...


Tek başınıza araba kullanırken veya insanları bir yerden bir yere götürürken, kamyon, minibüs, özel otomobil, her ne kullanıyorsanız kullanın, kurallara uymadınız mı, insanların canını tehlikeye atarsınız, kendi canınız ile birlikte... Bu da Allah indinde büyük vebal, büyük bir günahtır... Sonra çok zor olur bunun hesabını ahirette vermek... Yapmayın, ne kendinize, ne de başkalarının canına kıymayın...


Özellikle dini bayramlarımızda, yollarımızda büyük bir araç trafiği oluşmaktadır. İnsanlar en doğal hakları olarak tatil beldelerine ya da memleketlerine gitmek için yollara düşerler... Her ne kadar yollarımızın büyük çoğunluğu çift gidiş gelişli duble yollar olsa da yine de belli hız limitlerini zorlamamak lazım. Eğer ki 120 km. sürat ile gitmek gerekiyorsa, gideceğim yere çabuk varayım diye, orada 180 km sürat yapmayın. Küçük yerleşim yerlerinde mutlaka süratinizi düşürün, kaç km ile geçilmesi gerekiyorsa, o hızla geçin.


Beldelerde, köylerde, çok fazla koyun, keçi, köpek, tavuk gibi hayvanlar ortalıkta dolaşır, onlara da yazıktır, canları olduğunu unutmayın. Orada süratle çarptığınız bir hayvanın fazlada yaşama şansı kalmayacaktır sonrasında...


Yıllardan beri hemen hemen her karayolunda görürsünüz o meşhur afişi ve cümleyi ''Trafik Canavarı Olmayın.'' diye, güzel bir görseldir... Burada aklıma takılan bir konuya da önemle parmak basmakta fayda var. Babalar, anneler, çocuklarınız ne kadar ısrar ederse etsin, sakın ama sakın, ehliyet almadan, arabanızın direksiyon koltuğuna oturtmayın, önemle rica ediyorum sizden bunu... Velev ki çocuğunuz yaralanmalı veya ölümlü bir kazaya sebebiyet verirse, hem suçlu duruma düşecek, hem de vicdan azabınız sizi yerle bir edecektir ömrünüzün sonuna kadar. Gideceğiniz yere yarım saat, bir saat geç gidin, ama sağlam gidin... Kazasız günler dilerim hepinize.