Eskiden de tanırdım özü gibiydi sözü
Sulak yerde yetişmiş pirinç gibiydi yüzü
Sapkınlığa yönelmiş yitirmiş doğru düzü
Paketi açılınca pirinçler göce çıktı

Tepeden bakıyordu şeddeliydi dik başı
Vatan millet ne dedi öne çıkardı aşı
Ruhu çoktan ölmüştü kokuyordu naaşı
Mevtayı ırgaladım içinden böce çıktı

Ben aydınım dedikçe ışığı sönüyordu
Dili alev alevdi gözleri donuyordu
Yukarı kanat çırpıp aşağı iniyordu
Zahir ilmin özünden zifiri gece çıktı

Büyüdükçe küçülmüş nur kalmamış yüzünde
Nefsine yenik düşmüş ruhu ölmüş özünde
İlim tahsil etse de cehalet var sözünde
Etrafa zehir saçan kirli bir baca çıktı

İstikbal umudumu hayalen yürütmüşüm
Pışpışlayıp uyutup aynada büyütmüşüm
Meğerse değirmende toprak taş öğütmüşüm
Toz toprağın içinden boş hayal nice çıktı

Usulca ikaz ettim bir türlü aymıyordu
Anlatmak nafileydi kulağı duymuyordu
Aynadaki görüntü gerçeğe uymuyordu
Dev aynası kırıldı karşıma cüce çıktı...

Bülent ARKAN Ağustos  2022