Az çok bilirim damayı
ta çocukken öğrenmişim her kimden öğrenmişsem
iyi de oynardım
bir de damalı taksileri
elli yedi model İmpalalar Şavroleler...

Bir geniş arka koltukları vardı şaşardınız
o yıllardaki Türk filmlerinin vazgeçilmezleri
vites direksiyonda direksiyon şoförde
şoför koltukta
arkayı dörtleyelim lafı
taa o zamandan kalmış bize miras...

Teybe de bir Abdullah Yüce sürdük mü
’’Bu ne sevgi aaaah bu ne ızdırap
zavallı kalbimmm ne kadar harap’’
değmeyin yolcuların keyfine
indi bindi bir teklik, en uzak mesafe bir yetmiş beş
sıfırı atılmamış harbi bir liralar bunlar
paran yoksa canın sağ olsun
olunca ödersin şimdilik beleş...

Ben damayı bilirim bir de damalı taksileri
öne iki kişi arkaya Allah ne verdi ise
yerine göre dört beş
sol kol illa ki çıkar pencereden
parasını gönderemeyen var mı
parasının üstünü alamayan ya da
kimsenin parası kimsede kalmaz nasılsa
gece on birde bile binsen hiç korkma
ister bayan ister erkek
gideceğin yere şıp diye var hiç olma ürkek…

Arada vites değiştirirken garç gurç sesleri gelse de
aldırma o da işin tuzu biberi
ah o elli yedi Şavroleler İmpalalar
o muhabbetler bir daha gelmez geri...