Card image cap
Cam yüreğim

Cam Yüreğim







Yüreğimin sarnıcında birikirken gözyaşlarım
Bir gün yine aynı gözyaşların(d)a boğulacağım 
Hiç aklıma gelmemişti annem...
Keşişlemelerin vurduğu
Yer yer de kıblenin savurduğu esintiler kadar da 
Çorakım annem sensizlikte, susuzum
Kurudum...




Bir gölge lütfen 
Hani Tuba gibi de  ama kökü sen/de olan
Salınsın dallarından yüzüme vuran gölgen
Ve kırılsın yüreğimde sıcaklığın anbean...
Senden sonra yüzüm hiç gülmedi ki annem, hiç..
''Cam Yüreğim'' ne çok parçalandı fanusunda
Ve ben ne çok kırıldım, kırıldıkça...




Hayat bencil annem kalpler fitne fücur yuvası
Dünya; karayı ak, akı kara görmek isteyenlerle dolu
Ben ise önümü bile göremediğim bu karanlılklar içindeyken,
Sen söyle annem! Sence hayat ne renk
Oradan bakıldığında dünya ne renk görünüyor gözüne?
Sence umut var mı hala?




Ve bizler hangi umutsuzluğun yolcularıyız ki, annem?
Hayata tutunmak uğruna çare arayan göçmen kuşları kadar bile değiliz
Sürüklenip duruyoruz hayatın içinde
Bizim geri dönüşümüz bile yok
Sadece gidiyoruz dönmeksizin
Hayat yaşandığı kadarıyla var annem
Sonrası muamma...




Duyuyor musun top seslerini?
Sağımız solumuz savaş...
Neyin peşindeyiz bilmiyorum ki
Hangi doyumsuz yürekler doğurdu bizi...
Hala açız annem...
Hala bıraktığın gibiyiz, doyumsuz
Afrika'da açlık savaşı baş gösterirken
Ve dünyanın
Hemen hemen her yerinde açlıkla baş edilemezken...
Bizler hala toprak derdindeyiz
Toprak doyursun gözlerini diyeceğim ya, o da boş
O bile kusuyor yuttuklarını...
Biz insanların midesi nasıl bir midedir ki
Her şeyi hazmediyor
Her şeyi sindiriyoruz çabucak...




Ve annem, desem ki şimdi sana
Cam yüreğime bir taş at/san 
Boşalsa ömrüm ağırlığınca
Ve ben hafiflesem olabildiğince
İnan canım da yanmayacak hiç...
Yanan yürek
İkinci bir kez daha haşlanır mı kaynarında... 
Dallarının gölgesi yeter bana
Serinlemek istiyorum artık
Serinlemek istiyorum annem
Yanına vardığımda!
Tuba'ca...


Kardelen