Biz çocuktuk
adımlarımız küçüktü midemiz küçük
yüreğimiz kocaman
muz satardı Deli Halil bağıra çağıra
''Çikita bunlaaaar çikita
Muz yiyen eve gidiyor'' derdi
herkesin karşısına geçip önce bir tane kendisi yerdi
anlamazdık güler geçerdik
o da bize bıyık altından gülerdi...


Biz çocuktuk
ellerimiz küçük gözlerimiz küçüktü
yamuk yumuk bakardık
Halil Amca portakal satardı
''Waşington bunlaar Waşington'' derdi
anlamazdık Amerika'dan geliyor sanırdık
bir tane alır eline
keser keser verirdi önüne gelene
Bir de karşı apartmanda
 
alt katta pencerede ki güzel geline...


Biz çocuktuk
adımlarımız küçüktü aklımız gibi
sakalı kirli elleri nasırlı
yüreği temiz Halil Amca
bazen de kivi satardı bağıra çağıra
''Yedin kivi oldun çivi.'' derdi
biz yoksulduk
bilmezdik ne çivi ne de kivi
zengin bebeleridirler onlar yer
biz bakardık bakar
yandan geçen İsmail Amca
söylenir dururdu sesli sesli
''Ah be oğlum ah
Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.''