Gönlümün canına tak etti gayrı

En geç yarın sabah bitirir seni

Zühtüne  yanaşmaz zatından ayrı

Düşürdüğü yerde yitirir seni.


Nesine gerektir nemrut ateşi

Kâfidir can yakan bir mücrim kişi

İsmail den geçmek İbrahim işi

Kurbanlık koç gibi yatırır seni.


Yolcu otururken kervan yürümez

Papuç delik diye ayak çürümez

Güneşte kavrulan nurdan erimez

Gönül okyanustur batırır seni.


Civarı çevrene  nedamet eker

Şiirin bağrından ismini söker

Bergüzar ettiği nazarı büker

Ummadığın hale getirir seni.


Kulağın işitmez idrakin aymaz

Ömrün ahvalini ömürden saymaz

Dilerim ayağın bir daha kaymaz

Doğrudan menzile götürür seni.


Hafize Aynacı