Ne kadar zaman oldu hatırlamıyorum. Yolda avare avare gezerken, hem delikanlılarda hem de genç kızlarda yırtık pantolonlar görüyorum sık sık. Soracağım soracağım bir türlü de soramıyorum. Utanıyorum az çok, belki bozulurlar, belki kızarlar bu delikanlılar, genç kızlar Ahmet amcalarına. Bir de gönül koyarlar belki. Ama sormam da lazım, aklımı yiyeceğim neredeyse... Hayır, bir iki kişide görsem hadi neyse, babaları anneleri fakir belki ondan böyle giyiniyorlar diyeceğim ama öyle bir durumda yok. Onlarca, yüzlerce genç insan böyle giyiniyor, yırtık yırtık kot pantolonlar ile sokaklarda turluyorlar...

Hah işte karşıdan bir genç kızla delikanlı kol kola geliyorlar yanaşayım bakayım şunlara usulca bir yer sorma bahanesiyle...

- Merhaba çocuğum şu falan fişmekan sokağı biliyor musunuz?
- Yok amca biz bu semtin yabancısıyız.
- Aaa evladım o da ne pantolonunuzu bir yerlere takmışsınız ikinizde, kavgamı ettiniz yoksa başka zibidiler ile?

Hafifçe gülümserler bıyık altından.

- Yok, be amca ne takması bunlar moda moda şimdilerde.
- Nasıl olur evladım bu pantolonlar yırtık, yırtık pantolonun modası mı olur muş?
- Hangi çağ da yaşıyorsun sen amca bunlar şimdi ki zaman modası şimdiki zaman hem senin torununda giyiyordur görmedin mi hiç?
- Torunum henüz yok ama olsa bile giymez o babası giydirmez.
- Seni mi dinleyecek amca öyle bir giyer ki senin ruhun bile duymaz.
- Siz bunları şimdi kendiniz yırtmıyorsunuz mağazadan böyle yırtık şekilde para verip mi alıyorsunuz?

Delikanlı olan parmağı ile elini şıklatarak...

- Tam üstüne bastın ayağını kaldır amca.
- Bir yaşıma daha girdim. Bu modacılar da ne acayip insanlarmış yahu...

Ben artık malzemeyi kaptım işin yönünü anladım. O halde harekete geçme vakti Ahmet. Onlar böyle yırtık pırtık şeyler giyerse moda diye ben de onlar ile kafa yaparım kusura bakmasınlar. İsterse de baksınlar umurumda olmaz...

- Peki, size bir soru tarihte moda olarak giyilen ilk yırtık kot pantolonunu kim nerede giydi hadi bakayım delikanlılar söyleyin?

Şaşırma sırası gençlerdedir...

- Vallahi ne bilelim amca bu moda daha yeni sayılır bizim zamanımızda başladı sanırsam.
- Olur mu hiç olur mu çocuklar? Bu Modanın geçmiş ta on dokuzuncu yüzyıl sonlarına kadar gider.

İyiden iyiye şaşırır çocuklar. Hadi ya !

- Tabi tabi o yüzyılın sonlarında Kotinga'da ortaya çıkmıştır bu yırtık kot modası. Ben bunun tarihini inceledim de oradan biliyorum. O zaman ki Kotinga Kralı 11. Aleksalaks Pedros Palavros ''Ülkemizin kredi kullanabilmesi için, halkımızın bize kredi verecek uluslar arası kuruluşlara fakir görünmesi gerektiğinden bütün kot pantolonları ikinci bir emre kadar sağından solundan, altından üstünden yırtılması gereklidir. '' diye ferman yayınlamıştır. Bunun üzerine de Kotinga Halkı kralları 11. Aleksalaks Pedros Palavrosu' da çok sevdiklerinden krallarının bu buyruğunu hemen yerine getirmişler ve daha sonra kredi almalarının önündeki bütün zorluklar ortadan kalkmış, tereyağından kıl çeker gibi kredileri ceplerine koymuşlardır. Hatta yan ceplerini bile doldurmuşlar, bir rivayete göre de ''İstemem yan cebime koy.'' özlü sözünün de oralardan geldiği rivayet edilmektedir. 
- Bırak Amca ya kafa yaptın bizle. Biz de ki kabahat durduk dinledik seni.
- Bunlar uyanık kardeşim yemiyorlar palavraları. Çok uyanık.

Başka bir gün motorun üstünde bir oğlan bir de genç kız. Alışveriş merkezinin önüne motoru park edip inerler. Yine pantolonları yırtıktır... Allah Allah kesin bunlar yolda gelirken motordan düştüler üstlerini başlarını parçaladılar, yoksa niye yırtılsın, delinsin kot pantolonları değil mi ama?

- Oğlum ne oldu kaza mı yaptınız siz belli belli kesin motordan düştünüz. Durun benim arabada sağlık seti olacak da hemen getireyim size pansuman yapalım sonrada hastaneye filan gidersiniz, motorunuzda arıza varsa da ben götürürüm arabayla...

Oğlan ile kız şaşırırlar önce sonra da kasklarını çıkartırlar...

- Ne diyorsun sen babalık ne düşmesi ne kotları parçalaması bunlar moda moda şimdi bütün gençlik aşağı yukarı böyle giyiniyor.

Bir kere daha şoka girmek üzereydim. Şimdi ben bu delikanlı ile genç kıza ne desem ne anlatsam?

- Ah evladım ah bizim zamanımızda biz ütüsüz pantolon ile değil sokağa çıkmak ev de bile dolaşmazdık öyle pejmürde salaş şeyler ile hava atmazdık kimselere.
- Boş ver be babalık (Babalık dediği bendeniz oluyorum)devir böyle devir sen nereye istersen oraya çevir de çevir ki kazı yanmasın.

Oooh oğlan ile kızda maşallah laf bol baktım laflamaya kalırsa bunlar beni iki dakika da mat edecek en iyisi yavaş yavaş volta mı alayım ben buralardan...

Kafaya takmıştım bayağı. Niye özellikle yırtılmış pantolon ile dolaşırdı ki yirmi yirmi beş yaşında ki bir delikanlı? Belki de psikolojik olarak rahatlıyorlar mıydı kendilerince? ''Hani bakın biz dış görünüşe önem vermiyoruz siz bizim beynimize bakın en iyisi mi.'' demeye mi getiriyorlardı acaba lafı? Hazreti Mevlana'nın o çök ünlü sözü de geldi burada hemen aklıma ''Ne elbiseler gördüm içinde insan yok. Nice insanlar gördüm üstünde elbise yok.''Yavaş yavaş akşam oluyordu. Evin yolunu tuttum ben de. Biraz sonra oğlan okuldan eve geldi. Veee! Şaşırma anı şimdi ben de...

- Selam Baba ne haber?
- Oooo oğlum hoş geldin.

Bacağında yırtılmış bir pantolon.

- Oğlum nereye taktın pantolonunu akşam akşam?
- Şaka yapıyorsun baba herhalde bunlar yeni moda her yerde satılıyor bu pantolonlar.
- Ben de sen şaka yapıyorsun diyecektim oğlum. Acaba dedim bir yerlere mi taktı oğlum pantolonunu?
- Yok baba yok moda moda bunlar satan adamlar bir yerlere özellikle taktırıyorlar sonra da biz gidip onları parayla satın alıyoruz.
- Oğlum onun kolayı var sen getir sağlam kot pantolonlarını ben sağını solunu yırtayım gidip de bir daha para verip yırtık pantolon alma aslan oğlum benim.
- Ama baba onlar estetik yırtıyorlar sen onlar gibi estetik yırtamazsın.
- Ne yapayım o zaman ben de estetik pantolon yırtma kurslarına gider oradan sertifika alır daha sonra güzel yırtarım pantolonları. Onlar bir yerlere takmış pantolonları ben de onlara taktım kafayı. Hadi uyu uyuyabilirsen bakalım sabaha kadar Ahmet?