Bilemezsin

Umursamaz hâllerime
bakıp ta sakın aldanma
Sen ne çok yıkıldığımı,
çöktüğümü bilemezsin
Sevecen tavırlarım hep
mutluluğumdan  sanma
Yüzüme hangi maskeyi
taktığımı bilemezsin

Kaybolan hayallerimi
ardısıra sıralasam
Şaşırır kalırsın gönül
penceremi aralasam
Neşeli görünsem bile,
ne hüznüm biter ne tasam
Gözlerimden ne diye yaş
döktüğümü bilemezsin

Bilemezsin tövbe tutmaz,
sır tutar kaç günâhım var
Kaç çeşit pişmanlığım var,
dilimde kaç eyvâhım var
Uykusuz geçen kaç gecem,
kaç karanlık sabâhım var
Sen benim gündüze nasıl
çıktığımı bilemezsin

Bir elin parmaklarından,
bir fazla değildir dostum
Bilmezsin kaç şerefsizi,
mâzinin dalına astım
Dost bildiklerim yüzünden,
kırıldım sevmeye küstüm
Limanlarda ne gemiler
yaktığımı bilemezsin

Sözlerimi isyan sayıp,
ahlâk sorgulamak kolay
Sabr-ı laflara sığdırmak
şükr-ü vurgulamak kolay
Uzaktan ahkâm keserek
Öyle yargılamak kolay
Riyakâr yüzlerden neler
çektiğimi bilemezsin

Belki benim yükümden de
ağırdır omzundaki yük
Elbette herkesin derdi
en fazla kendine büyük
Doğrulmadı başım benim,
dünyaya geleli eğik
Neden eğildiğimi, boyun
büktüğümü bilemezsin

VEDAT ÜNAL