Card image cap
Ak geli̇n

AK GELİN




Okumuştum,öyküyü çok eski bir kitapta 
Saklanmış sayfalarda, bilmem kaçıncı bapta 
Kör olası yel aldı olmayan hafızamı 
Asla beceremedim saflardaki hizamı 
Takılmadan yalana gülümseyip âleme
Yazarım mısra mısra sarılıp da kaleme


Bir bahar sabahında güneş yeni doğarken
Becerikli Ak Gelin bakıra süt sağarken
Elindeki helkeyle belini tuta tuta 
Köpük köpük sütlere bereket kata kata 
Güzelim simasıyla dilinde duasıyla
Beride komşu nine kapışır kumasıyla


İşte o gün görmüştüm Ak Gelin’i hicaplı 
Dert, çile yumak yumak yumaklar dünya çaplı 
Ak Gelin sessiz sessiz ağıtlar okuyordu
Ufuklara bakarak derdini dokuyordu 
Hışımla esen rüzgâr niyetliydi sökmeye 
Eskimiş duvardaki sıvaları dökmeye


Başından düşünmedi yoktu hiçbir hesapta 
Yaşadıkları sığmaz, ölçülemez mikâpta
Öyküsü iç sızlatır, yandırır hep duyanı 
Asla aklından çıkmaz söz verip de cayanı 
Önünü arkasını, bilmeyenler olunca 
Muğlâk ipe sarıldı birden yalnız kalınca


Kirpiğine takılmış kristal bir damla yaş
Öyle kahır dolu ki damlasıyla çatlar taş 
Hüznü dışa yansıtıp gamzeye akar gider 
Yürekleri yakarak aklı perişan eder 
Yanakta belli eder ardındaki izini 
Neden bizden saklarsın bu yaşların gizini


Ak Gelin’i görenler bakarlardı susarak
Bilmezlik mi, korku mu dururlardı pusarak
Sözde teselli edip dökmezlerdi kelama 
Ne hikmetse karşılık vermezlerdi selama
Tut çeneni Ak Gelin, kör bıçağı bileme
Namert olan kimseden asla yardım dileme 


Yıllar sürat koşusu yapıyorken üstünde
Yaşamayı boşlayıp bu dünyaya küstün de
Göz açıp kapatınca baktın bitiş çizgisi
Kaderi kötü ise değişmez hiç yazgısı
Ak gelini yaşarken, kor ile yakan oldu 
Güçlükler içindeydi bedbaht yaşayıp soldu



Hani sultan bunarsa kuvvetli ferman kalmaz 
Hani gözde fer gider, dizlerde derman kalmaz 
Hani kayaya çarpan azgın hırçın dalgalar
Yapışıp da kayaya durmaz onu gagalar
Dağıtır koca dağı çürütür içten içe 
O hale geldi gelin bel bağlayınca hiçe 



NİLÜFER SARP_________