Ağlamışsınız bayım
önce şu ölen masum çocuklara
sonra harap olan insanlara ve insanlığa...


gözleriniz hep sulu mudur böyle
nasıl olmasın ki
dünyanın her tarafı açıksa sömürüye
oyuncak olmuşsa garibanlar fakirler
istersen sen ömrünü ye...


ağlamışsınız bayım
yoksa sevgiliniz mi terk etti ta seneler önce
ne de çok sevmiştiniz hem belki de memleketlinizdi...


fakirleri garipleri görünce
hep böyle hüzünlenir misiniz siz de benim gibi
ellerine üç kuruş şıkıştırmaktan öte
yoksulluğu yok etmeyi düşünür müsünüz
kışın tam ortasında
telefon kulübesinde yatanları görünce
siz de onlar gibi üşür müsünüz...


Ağlamışsınız bayım, yine ağlamışsınız
dünyada bu kadar bölgesel savaş varken
barış için savaşa hiç aklınız ermez
anlamazsınız, anlamayın zaten
barış için savaşılmaz
barış başlı başına bir erdemdir
ve tabi ki gönülden yürektendir...


Afrika'nın mazlum çocukları
alabildiğine sömürülen Kara Kıta
seni de mi teslim aldılar
emperyalizm ve yerli iş birlikçileri
her değerli şeyi sata sata...


mazlumları kim ağlattıysa
merak etmeyin
onlarında anası ağlayacak gibi
görüldüğü zaman
alçaklığın hainliğin zalimliğin dibi
içi gülsün gözlerinizin ben yine buradayım
ağlamayın, sakın ağlamayın bayım...